Akıllandım Artık Şimdi Daha Deliyim Seti (4 Kitap)
Nilgün Bodur
Nilgün Bodur, umudu hiç bitmeyen bir kadın!.. Hayatta sadece huzur için yaşıyor.
Nilgün Bodur, yepyeni bir hayat için kendini motive etmeye çalışırken bir baktı yüzbinleri motive ediyor.
O, artık yüzbinlerce kadının yaşama sevinci!..
Türk Kitabevi, yazarın 4 kitabını birlikte evinize getiriyor!.. 4 kitap 51,40 Euro yerine şimdi sadece 33,90 Euro!..
SETIMIZDEKI ESERLER:
1)Akıllandım Artık Şimdi Daha Deliyim Ya Normal Olsaydım?
“Kendi kendine konuşana deli derlermiş. Olsun... Başkalarıyla konuşup anlaşılamamak ya da yanlış anlaşılmak yerine, kendimle konuşmayı yeğlerim ben. Başkasının benim için ne düşündüğünü düşünürken delirmekten iyidir; kendi kendime konuşurken delirmek. Madem delireceğim, şanıyla deliririm…”
’Nilgün Bodur’’
İnsanın kendiyle olan mücadelesinden hangi taraf galip çıkar ki?
Her ikisi de aynı güçteler sonuçta...
Belki de dalaşmak değil, kendinle uzlaşmaktır mesele.
Amaç yenmek de değil, yenilgiyi kabullenmek de...
Güzel olan insanın kendi yüzüne insanca bakabilmesi...
Kaç kişinin cesareti var filtresiz aynalara bakıp kalbinin tavan arasını temizlemeye?
Benim yok!
Tozlu haliyle kabulümdür.
“Kitabı yazanın aynası filtresiz...
Peki, o tavan arasından neler çıktı dersiniz?
Bir dolu delilik...
Üstelik zekâya hizmet eden, yaratıcı, hırçın ama sevimli bir delilik...
Anladım ki delilik bile aklı olanın akıllıca kullanabileceği bir lütuf.
Demek bu yüzden akıl bile bazen sakil kalabiliyor hayat karşısında.
Nilgün Bodur bu kez alışılmadık bir yoldan yürüyor kendine. Üstelik bunu insanlık adına yapıyor. Düpedüz kendiyle dalaşıyor. Hem de en acımasız haliyle, bütün ölümcül silahlarıyla gidiyor kendinin üzerine. Kimse ona bundan daha zalimce yaklaşamamıştı şimdiye kadar.
Hangi taraf galip geliyor söylemeyeceğim.
Bunun hiçbir önemi yok çünkü...
Beni bu kitapla ilgili hâlâ asıl düşündüren şey, insanın kendine karşı hem haklı hem de haksız çıkması...
İşte tam da bu noktada kim olduğuyla yüzleşiyor insan. Anlıyor ki bütün savaşları zafersiz. Kimse galip gelemiyor kendine. Ama uzlaşmayı seçerse muhakkak bir şansı oluyor hayatta...
Yani bu kitap mücadele etmeyi göze alanlar için değil, içsesini duymaya cesaret gösterenler ve kendine doğru yolculuğa çıkmaya hazır olanlar için yazılmış... ”
Özlem Esmergül
Yazar, Editör (216 Sayfa)
2) Yanlışlıktan Değil Yalnızlıktan
“Acaba çok yanlış yaptığım için mi yalnız kaldım, yoksa yalnız kaldığım için mi yanlış yaptım?”
Yanlış olan, başkasını sevmek değildir. Bir başkasını sevmek dünyanın en güzel, en tamamlayıcı hissidir.
Yanlış olan, yanlış olanı sevmektir.
Sevilenin yanlış olduğunu da, sevmeden kimse bilemeyecektir...
Sevilenin kendisi bile...
Her nerede iyi bir kalp ve doğru bir niyetle, umutla ve hayalle adım atıyorsanız ve sonunda acı çekiyorsanız, anlayın ki yanlış değil, sadece yalnızsınız.
Nilgün Bodur’un üçüncü kitabı YANLIŞLIKTAN DEĞİL YALNIZLIKTAN kendi hayatından izlerle dolu. Okuması eğlenceli ve duygulu bir anlatı... Bu kitabı farklı kılan bir diğer özellik ise kendi yaşanmışlıklarına dürüstçe, cesaretle ve samimiyetle neşter vurabiliyor olması. En kıymetli yanıysa kimseyi yarı yolda bırakmaması. Okuruna karşı son derece şefkatli bir yazar duruyor önümüzde. Yaralarımıza karşı hiç de zalim değil. İyileşebilmenin her türlü çaresini bonkörce veriyor satırlarında. İnanıyorum ki herkese iyi gelecek bu kitap... Şifa olmak için değil, şifa bulmak için yazılmış çünkü...
Editörden (160 Sayfa)
3) Sen Gittin Ya Ben Çok Güzelleştim :
Sadece hayatta değil, ayakta da kalarak, mutlu olarak, kahkaha atarak yeneriz düşmanlarımızı. En büyük intikam, intikamı bile düşünmemektir. En büyük intikam, bizsizliktir. En büyük intikam, senin aynada gördüğünü onun artık görememesidir...
Nilgün Bodur
Bir sene kadar önce eşyalarımı toplayıp sessiz sedasız giderken biliyordum terk ettiğimin terk edenim olduğunu. Gürültü çıkarmadığım, ağlamadığım, kapıları çarpmadığım, eşyaları kırmadığım için hissediyordum bu gidişin dönüşü olmadığını. Bazı gitmeler, beceriksizce teşebbüs edilmiş intihar gibidir.
Not bırakırsın, anlatırsın, ağlarsın... Geride kalanları acıtmaya çalışırsın. Hâlâ bir umudun olduğunu gösterir bu haber veriş, kendini özetleyiş. İşte böyle ölemezsin. Bağın varsa gidemezsin. Ben not bırakmadım giderken, çıt çıkarmadım. Çıkaracağım tüm seslerin duyulmayacağını anladım. Gitmedim aslında, kabullendim ve vazgeçtim. Kapıyı kaparken, kolundan tutanın olmadığında eyleminin adının terk etmek olmadığını anladım. Terk eden, terk edilmiştir. Ardında bırakacağı gürültü sadece başarısız bir intihar girişimidir.
Yani gitmek bana ait bir eylem gibi görünürken, anladım ki giden sendin.
Bir sene sonra geriye bakıyorum da, sen gittin ya ben çok güzelleştim... (256 Sayfa)
4) Sıradaki Teşekkürüm Bana Yanlış Yapanlara :
“Hayatı boyunca hep çalışmış, olup biteni ve sevdiklerini anlamaya çalışmış, kırılmış, canı o kadar yanmış ki, belki zaman zaman bu yüzden kırmış, hep savaşmış, anlaşılamamaktan yorulmuş ama hep yeniden başlamış, başına gelen hayat dediğimiz şahane hadisenin fırtınalı günlerinden sonra dost bildiklerini post edip çıkarmış, olmadık malzemeden olmadık güzellikler oluşturmayı başarmış becerikli kadınlar... Size yapılan yanlışları bir bir ardınızda bırakırken, Nilgün satırlarıyla yol arkadaşınız olacak. Okurken gülümseyecek, gülümserken kim bilir neler hatırlayacaksınız.”
–İCLAL AYDIN
Her güne gülümseyerek başlamak için bir sebep bulmak, canınızı sıkanları umursamamanız gerektiğini hatırlamak, standart kusursuz hayatlar yerine kendi hayalinizi yaşamanın o kadar da zor olmadığını fark etmek, kendi değerinize, sağlığınıza, huzurunuza sahip çıkmak, herkese yetmek, her işe yetişmek her zaman kolay değil belki. Ancak bir yol arkadaşı elinizden tutarsa başka...
Hayatı boyunca biraz daha fazla kahkahanın peşinde koşan, anılar biriktiren, hayaller kuran, yorulup tökezledikçe yeniden ayağa kalkmaktan usanmayan, geleceği hep umutla bekleyen, gözyaşına da, hatalarına da sahip çıkan, neşesinden kolay kolay vazgeçmeyen bir kadının hikâyesi bu. Herkese tanıdık gelecek. (236 Sayfa) www.turkkitap.de / Arka Kapak Yazilari.
Nilgün Bodur, yepyeni bir hayat için kendini motive etmeye çalışırken bir baktı yüzbinleri motive ediyor.
O, artık yüzbinlerce kadının yaşama sevinci!..
Türk Kitabevi, yazarın 4 kitabını birlikte evinize getiriyor!.. 4 kitap 51,40 Euro yerine şimdi sadece 33,90 Euro!..
SETIMIZDEKI ESERLER:
1)Akıllandım Artık Şimdi Daha Deliyim Ya Normal Olsaydım?
“Kendi kendine konuşana deli derlermiş. Olsun... Başkalarıyla konuşup anlaşılamamak ya da yanlış anlaşılmak yerine, kendimle konuşmayı yeğlerim ben. Başkasının benim için ne düşündüğünü düşünürken delirmekten iyidir; kendi kendime konuşurken delirmek. Madem delireceğim, şanıyla deliririm…”
’Nilgün Bodur’’
İnsanın kendiyle olan mücadelesinden hangi taraf galip çıkar ki?
Her ikisi de aynı güçteler sonuçta...
Belki de dalaşmak değil, kendinle uzlaşmaktır mesele.
Amaç yenmek de değil, yenilgiyi kabullenmek de...
Güzel olan insanın kendi yüzüne insanca bakabilmesi...
Kaç kişinin cesareti var filtresiz aynalara bakıp kalbinin tavan arasını temizlemeye?
Benim yok!
Tozlu haliyle kabulümdür.
“Kitabı yazanın aynası filtresiz...
Peki, o tavan arasından neler çıktı dersiniz?
Bir dolu delilik...
Üstelik zekâya hizmet eden, yaratıcı, hırçın ama sevimli bir delilik...
Anladım ki delilik bile aklı olanın akıllıca kullanabileceği bir lütuf.
Demek bu yüzden akıl bile bazen sakil kalabiliyor hayat karşısında.
Nilgün Bodur bu kez alışılmadık bir yoldan yürüyor kendine. Üstelik bunu insanlık adına yapıyor. Düpedüz kendiyle dalaşıyor. Hem de en acımasız haliyle, bütün ölümcül silahlarıyla gidiyor kendinin üzerine. Kimse ona bundan daha zalimce yaklaşamamıştı şimdiye kadar.
Hangi taraf galip geliyor söylemeyeceğim.
Bunun hiçbir önemi yok çünkü...
Beni bu kitapla ilgili hâlâ asıl düşündüren şey, insanın kendine karşı hem haklı hem de haksız çıkması...
İşte tam da bu noktada kim olduğuyla yüzleşiyor insan. Anlıyor ki bütün savaşları zafersiz. Kimse galip gelemiyor kendine. Ama uzlaşmayı seçerse muhakkak bir şansı oluyor hayatta...
Yani bu kitap mücadele etmeyi göze alanlar için değil, içsesini duymaya cesaret gösterenler ve kendine doğru yolculuğa çıkmaya hazır olanlar için yazılmış... ”
Özlem Esmergül
Yazar, Editör (216 Sayfa)
2) Yanlışlıktan Değil Yalnızlıktan
“Acaba çok yanlış yaptığım için mi yalnız kaldım, yoksa yalnız kaldığım için mi yanlış yaptım?”
Yanlış olan, başkasını sevmek değildir. Bir başkasını sevmek dünyanın en güzel, en tamamlayıcı hissidir.
Yanlış olan, yanlış olanı sevmektir.
Sevilenin yanlış olduğunu da, sevmeden kimse bilemeyecektir...
Sevilenin kendisi bile...
Her nerede iyi bir kalp ve doğru bir niyetle, umutla ve hayalle adım atıyorsanız ve sonunda acı çekiyorsanız, anlayın ki yanlış değil, sadece yalnızsınız.
Nilgün Bodur’un üçüncü kitabı YANLIŞLIKTAN DEĞİL YALNIZLIKTAN kendi hayatından izlerle dolu. Okuması eğlenceli ve duygulu bir anlatı... Bu kitabı farklı kılan bir diğer özellik ise kendi yaşanmışlıklarına dürüstçe, cesaretle ve samimiyetle neşter vurabiliyor olması. En kıymetli yanıysa kimseyi yarı yolda bırakmaması. Okuruna karşı son derece şefkatli bir yazar duruyor önümüzde. Yaralarımıza karşı hiç de zalim değil. İyileşebilmenin her türlü çaresini bonkörce veriyor satırlarında. İnanıyorum ki herkese iyi gelecek bu kitap... Şifa olmak için değil, şifa bulmak için yazılmış çünkü...
Editörden (160 Sayfa)
3) Sen Gittin Ya Ben Çok Güzelleştim :
Sadece hayatta değil, ayakta da kalarak, mutlu olarak, kahkaha atarak yeneriz düşmanlarımızı. En büyük intikam, intikamı bile düşünmemektir. En büyük intikam, bizsizliktir. En büyük intikam, senin aynada gördüğünü onun artık görememesidir...
Nilgün Bodur
Bir sene kadar önce eşyalarımı toplayıp sessiz sedasız giderken biliyordum terk ettiğimin terk edenim olduğunu. Gürültü çıkarmadığım, ağlamadığım, kapıları çarpmadığım, eşyaları kırmadığım için hissediyordum bu gidişin dönüşü olmadığını. Bazı gitmeler, beceriksizce teşebbüs edilmiş intihar gibidir.
Not bırakırsın, anlatırsın, ağlarsın... Geride kalanları acıtmaya çalışırsın. Hâlâ bir umudun olduğunu gösterir bu haber veriş, kendini özetleyiş. İşte böyle ölemezsin. Bağın varsa gidemezsin. Ben not bırakmadım giderken, çıt çıkarmadım. Çıkaracağım tüm seslerin duyulmayacağını anladım. Gitmedim aslında, kabullendim ve vazgeçtim. Kapıyı kaparken, kolundan tutanın olmadığında eyleminin adının terk etmek olmadığını anladım. Terk eden, terk edilmiştir. Ardında bırakacağı gürültü sadece başarısız bir intihar girişimidir.
Yani gitmek bana ait bir eylem gibi görünürken, anladım ki giden sendin.
Bir sene sonra geriye bakıyorum da, sen gittin ya ben çok güzelleştim... (256 Sayfa)
4) Sıradaki Teşekkürüm Bana Yanlış Yapanlara :
“Hayatı boyunca hep çalışmış, olup biteni ve sevdiklerini anlamaya çalışmış, kırılmış, canı o kadar yanmış ki, belki zaman zaman bu yüzden kırmış, hep savaşmış, anlaşılamamaktan yorulmuş ama hep yeniden başlamış, başına gelen hayat dediğimiz şahane hadisenin fırtınalı günlerinden sonra dost bildiklerini post edip çıkarmış, olmadık malzemeden olmadık güzellikler oluşturmayı başarmış becerikli kadınlar... Size yapılan yanlışları bir bir ardınızda bırakırken, Nilgün satırlarıyla yol arkadaşınız olacak. Okurken gülümseyecek, gülümserken kim bilir neler hatırlayacaksınız.”
–İCLAL AYDIN
Her güne gülümseyerek başlamak için bir sebep bulmak, canınızı sıkanları umursamamanız gerektiğini hatırlamak, standart kusursuz hayatlar yerine kendi hayalinizi yaşamanın o kadar da zor olmadığını fark etmek, kendi değerinize, sağlığınıza, huzurunuza sahip çıkmak, herkese yetmek, her işe yetişmek her zaman kolay değil belki. Ancak bir yol arkadaşı elinizden tutarsa başka...
Hayatı boyunca biraz daha fazla kahkahanın peşinde koşan, anılar biriktiren, hayaller kuran, yorulup tökezledikçe yeniden ayağa kalkmaktan usanmayan, geleceği hep umutla bekleyen, gözyaşına da, hatalarına da sahip çıkan, neşesinden kolay kolay vazgeçmeyen bir kadının hikâyesi bu. Herkese tanıdık gelecek. (236 Sayfa) www.turkkitap.de / Arka Kapak Yazilari.
Yazar: Nilgün Bodur
Yayın evi: Destek Yayinlari
33,90 €
35 % daha ucuz
Yazar:
Bu ürünü alanlar başka neler almışlar?
Değerlendirme
Yorum bulunmamaktadır: Yorum yazınız!