Bilgece Yaşamak

Eklenildiği tarih: 10-10-2009

Yazar: Tuncer Elmacioglu

Bilgece Yaşamak # Hayatta parasal zenginliğin, eğlencenin, içkinin, kumarın, uyuşturucunun, şehvetin, şöhretin, makamın, politik gücün, akademik kariyerin... insanlara iç huzuru vermediğini öğrendim. Sürekli bunların peşinde koşan birçok insanın da huzursuz ve mutsuz olduğunu biliyorum. # Insanlar ancak gelişerek huzurlu ve mutlu olabilirler. Bu kitapla insanların gelişmesine yardımcı olmayı hedefledim. Eğer insanların gelişmesine biraz da olsa katkıda bulunabilirsem ne mutlu! Buradaki bilgilerin hayata uygulanması hâlinde, insanlara yararlı olacağından eminim. Bu kitap özellikle ön yargısız ve iyi niyetle okuyan kimselere, yaşama sanatında çok yardımcı olacaktır... # Okuyucu, bu kitaptaki bilgilerin çok azını bile hayatına uygulayabilse, yaşama kalitesinde olumlu değişikliklerin olacağına inanıyorum. Zaten bilgelik de, doğru ve faydalı bilginin hayata uygulanmasıyla başlıyor. Nitekim Alain "Bilgelik, sadece bilmek değil; aynı zamanda bilgiyi hayata uygulamak ve mutlu olmayı da başarmaktır." diyor. Bir başka söyleyişle bilgelik, yaşama sanatında ulaşılan başarıdır. Biz de bu kitapta, yaşama sanatının inceliklerini okuyucularımızla paylaşmak istedik. # Kitabımı öncelikle yakınlarıma, akrabalarıma, arkadaşlarıma, tanıdıklarıma, öğrencilerime, eğitimcilere, yöneticilere, okumayı sevenlere yeni bir bakış açısı kazandırmak ve onların hayatına katkıda bulunmak amacıyla yazdım. Bence insan için, dünyada başka insanların gelişmesine katkıda bulunmaktan daha soylu bir uğraş yoktur. Pek çok insan gelişebilmek için yardıma ihtiyaç duyar. Bir eğitimci olarak inanıyorum ki gerçek aydın yalnızca kendini geliştirmekle kalmaz, çevresindeki insanların gelişmesine de yardım eder. şöyle ki insanların gelişmesine yardım ederseniz, onların geleceklerini aydınlatmış olursunuz. # Ülkemizde "kişisel gelişim" konularındaki telif kitapların sayıca yetersizliği dikkatimi çekiyordu. Bu kadar önemli bir konuda, piyasaya çeviri kitaplar hâkimdi. Kuşkusuz ki çeviri kitaplar da insanlarımızın gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Ben de bu çalışmamda onlardan çok yararlandım; ancak kendi kültürümüze uygun, yerli çalışmaların daha faydalı olacağı kanısındayım. Onun için de, bu konudaki birikimimi ve tecrübelerimi okuyucularımla paylaşmak istedim. Bu çalışmayla, "kişisel gelişim" konusundaki eksikliği az da olsa giderebileceğimi umuyorum. Hatalarım ve eksiklerim için, değerli okuyucularımın hoşgörüsüne sığınıyorum. # Bu eser yedi yıllık sistemli bir çalışmanın ürünü. # Bize armağan edilmiş olan ömrün bir anını bile ziyan etmeden, hayatın bize sunduğu bütün nimetlerden yararlanmalıyız. # Hayatta en büyük kuvvet, bilgidir. Bilgelik de, bilginin hayata uygulanabilmesi ustalığıdır. Ancak bilgi, ahlâksızlık veya kötülük için kullanılırsa, bilgelik getirmez. # Çoğu kimse mutsuzluğunu dış etkenlere bağlar. Oysa mutluluk yolundaki en büyük engel insanın kendisidir. Öyleyse biz de dış faktörleri bir tarafa bırakarak, kendi üzerimizde çalışıp olumsuz yönlerimizi değiştirmeye gayret etmeliyiz. # Insan tabiatının değiştirilebileceğini öne süren Alfred Adler?in iyimser görüşüne kapılarımızı açmalıyız. Şayet çaba gösterirsek, Allah?ın bizlere bağışlamış olduğu iyi ve güzel şeyleri gün ışığına çıkarabiliriz. Unutmayalım ki yeteneklerimiz saklı tutmamız için değil; açığa çıkarıp geliştirmemiz için bizlere verildi. # Bilgece Yaşamak adlı bu kitap toplam yedi bölümden oluştu. # Birinci bölümde insanın beden sağlığı üzerinde duruldu. Biliyorsunuz ki bedenî ihtiyaçlarını dengeli bir şekilde karşılayamayan insan, asla sağlıklı olamaz. Peki sürekli acı içinde kıvranan sağlıksız birisi, kendini geliştirme ve manevî yükselme çabası içerisine girebilir mi? Elbette ki bedenen acı çeken biri zihinsel, duygusal ve sosyal gelişme içerisinde olamaz. Örneğin başı, dişi veya midesi ağrıyan biri, zihinsel bir faaliyette bulunamayacaktır. # Bedensel ihtiyaçlar(yeme, içme, uyku, barınma) karşılanmadığında da, psiko-sosyal ihtiyaçların etkisi fazlaca hissedilmez. Çünkü bunlar, canlılığımızı sürdürebilmemiz için zorunlu olan temel ihtiyaçlarımızdır. Insan organizması başlangıçta bütün dikkatini temel fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamaya yöneltir. Organizma ancak temel ihtiyaçlarının giderilmesi durumunda, daha üst düzeydeki psiko-sosyal ihtiyaçlara yönelebilir. Örneğin bir gemi kazası sonucunda ıssız bir adaya sığındığınızı farz edelim. Burada aç, susuz ve uykusuzsunuz, üstelik hava da çok soğuk! Herhâlde bu koşullarda "kitap okuyayım" veya "günlük tutayım" diye düşünmezsiniz. Öncelikle açlık, susuzluk, uykusuzluk, soğuktan korunma gibi temel gereksinimlerinizi karşılamaya yönelirsiniz. Ancak alt düzeydeki biyolojik ihtiyaçlar karşılandığında onlarla ilgili güdülerin şiddeti azalır. Onun içindir ki bu bölümde, sağlıklı yaşayabilmenin temeli olan dengeli beslenme, düzenli spor yapma, bol oksijen teneffüs etme ve dinlenme konularını ele alındı. # İkinci bölümde zihinsel gelişim ve düşüncenin değişik boyutları üzerinde duruldu. Özellikle "olumlu düşünme" ve "düşüncelerde şimdiyi yaşama"nın önemi vurgulandı. # Üçüncü bölümde duygularımız, bağımlılıklardan kurtulmanın gereği ve duygusal gelişim üzerinde duruldu. # Dördüncü, beşinci, altıncı bölümlerde insanın kendisi, sosyal ve doğal çevresiyle ilişkileri incelendi. # Yedinci bölümde hayatın amacı, bilgelik kavramı ve bilge insanın temel nitelikleri belirtildi. # Şüphesiz ki insanlarımızın daha kaliteli bir hayat yaşaması, bu konuda yazılan kitaplarn sayıca çokluğuna da bağlı. Biz de, insanlarımıza katkıda bulunabilmek amacıyla bu kitabı yazdık. # Uzun süredir değişik okullarda "Türkçe" ve "Edebiyat" öğretmenliği yapıyorum. Öğrencilerimle konuşuyorum; meslektaşlarımı inceliyorum. Aile, iş ve sosyal hayatımda insan davranışlarını gözlüyorum. Ilişkilerim sonucunda çok önemli tecrübeler kazandım. Bu konularda yazılmış çok sayıda kitap okudum; birçok konferans, seminer ve panele katıldım. Şimdi de bu konudaki birikimimi; bilimin ve din felsefesinin ışığında siz okuyucularıma aktarmak istiyorum. # Bu kitabı hazırlarken yazılı kaynaklardan yararlandım. Ağırlıklı olarak psikoloji, sosyoloji, edebiyat, felsefe bilim dallarıyla, semavî dinlerin ve inançların mesajlarından faydalandım. Gözlem ve tecrübelerimi kullandım. Sosyal olaylar, tarafımdan yorumlandı. # Bu eserde tümevarım ve tümdengelim metodu iç içe, birlikte kullanıldı. Yani sosyal olaylar özelden(kişiden) genele(topluma); genelden(bütünden) özele(parçaya) gidilerek yorumlanmaya çalışıldı.