15,00 €
63 % daha ucuz
Darbe ve Demokrasi Seti
(4 Kitap Birarada)
Bugünü Dünden Okumak Için!
İlber Ortaylı
Tarihten “ders” almak isteyenler için bulunmaz bir kaynak!..
Türkiye jeo-politik konum itibariyle dünyanın en zor bölgesinde bulunuyor. Hem tarihin hem de dünyanın seyrini değiştiren olaylar sürekli bu bölgede cereyan ediyor. Ekonomik krizler, darbeler, rejim değişikliği, savaşlar, çatışmalar ve tüm bunların sonuçlarından minimum zarar ve maksimum kârla çıkmak, bu bölgede söz sahibi olmak ve olayları öngörebilmek için iyi stratejistlere, fikir adamlarına ihtiyaç duyarsınız.
"Darbeler ve Demokrasi" Seti, bugünü dünden okumak icin hazırlandı!.. .
ISTE SETIMIZDEKI ESERLER:
1)Türkiye Komplolar ve Provokasyonlar Tarihi / Atilla Akar :
Bazen “uluslar arası” bazen “yerli” çoğu kez de “iç içe” çalışan komplo ve provokasyon merkezleri kurdukları tezgâhlarla gündem oluştururlar. Türkiye’nin yakın tarihi bunların sergiledikleri “operasyon”larla doludur. Böylelikle “siyasetin patolojik yüzü” diyebileceğimiz komplolar hayatın çekilmez ve ayrılmaz bir parçası haline gelir. Öyle görünüyor ki, bu konudaki geçmiş sicilimiz ne yazık ki pek parlak değil!.. Bu alanda yaptığı nitelikli çalışmalarla tanınan araştırmacı-yazar Atilla Akar uzun zamandır üzerinde çalıştığı Türkiye Komplolar ve Provokasyonlar Tarihi kitabıyla ülkemizde vuku bulmuş önemli komplo ve provokasyonların perde arkasını objektif bir gözle okuyucularının ilgisine sunuyor. Bizleri hem tarihi hem de vicdani bir “hesaplaşma”ya zorluyor… Kitap, “Menemen Vakası”ndaki komplo izlerinden başlayarak, “İzmir Suikastı”nın sonuçlarını, Nazım Hikmet’in hapse atılışındaki gerçek nedenden “Tan Matbaası Baskını”na, 6-7 Eylül 1955’te Selanik’te “Atatürk’ün Evine Bomba Atıldı” kışkırtmasıyla İstanbul azınlıklarına girişilen saldırılara, Taksim’de “Kanlı Pazar Provokasyonu” ile başlayan sürece, generallerin kavgasının bir sonucu olan “Bomba Davası”na, 12 Mart’ta Kültür Sarayı yangınına değiniyor. Bu eksende kitap 1 Mayıs 1977 katliamının aslında bir “darbe planı”nın basamağı olduğu ve hemen akabinde orduda yapılan “temizlik hareketi”ne, Malatya Belediye Başkanı Hamid Fendoğlu’na gönderilen bombalı paketin sonuçlarına, “mezhep çatışması” görünümlü Kahramanmaraş, Çorum olaylarına, 16 Mart’ta İstanbul Üniversitesi’nde öğrencilere yönelik katliama, Gazi mahallesi olaylarından “Sivas Madımak Otel” cinnetine, Ecevit’e yönelik “Troyka Komplosu”ndan, Danıştay baskınına kadar olmuş bütün komplo ve provokasyonları bir inceleyip, önemli başlıklar altında bir muhasebesini çıkartıyor.
Derin Yapının Parmak İzleri alt başlığını taşıyan Türkiye Provokasyonlar ve Komplolar Tarihi tarihten “ders” almak isteyenler için bulunmaz bir kaynak.
Atilla Akar’ın kanlı tezgâhların kronolojik bilançosunu gözler önüne sermesi eseri apayrı bir yere koyuyor... (320 Sayfa)
2) Kod Adı Darbe / Zihni Çakır
Devletin en önemli noktalarına kadar sızan bu örgütün kodlarından yola çıkılarak ulaşılan hedef, ülkeyi karanlığa sürükleyecek bir "Darbe"dir. Türk demokrasi tarihinde yaşanan kesintiler, kimi zaman fiili müdahale kimi zaman da sanal darbe girişimleriyle kendini gösterdi. Siyasi ve ekonomik tarih incelemelerinde bu kesintilerin arka planları net olarak algılanamadığından, bu girişimlere zemin hazırlayan gizli yapılanmalarla mücadele yolları da geliştirilemedi. Oysa mücadele yöntemi o kadar kolay ve o kadar yakındı ki, siyasal aktörlerin kimi zaman gözleri görmedi kimi zamansa kulakları tıkanmış oldu. Temel gerekçe ise, siyasi ikbal hırsının ülke çıkarlarının önüne geçmesiydi aslında. Örgüte yönelik yapılan operasyonlarda elde edilen dokümanlardan, "Lobi-Mafia-Devletin Yeniden Yapılandırılması Üzerine-Analiz-Oluşum-Birleşik Komün" isimli belgelerin içeriğinde yer alan aşağıdaki bölümlerde, görmezden gelinen bu örgütün ne amaçladığı açıkça görülmektedir. İşte o belgeden bazı önemli noktalar: • 2000'li yılların başı itibariyle mevcut Ergenekon yapılanması yeniden düzenlenmelidir. Bu yapı TSK bünyesindedir ve askeri ataşelerden azami istifade edilmelidir.
• Naylon terör örgütleri ve mafya grupları vasıtasıyla birçok alanda illegal faaliyetler yürütülmelidir. İllegal örgütler ile işbirliği yapılarak, uyuşturucu ve para akışı kontrol altına alınmalıdır.
• Yapılanmaya bağlı olarak kurulacak STK'lar üzerinden, ülke genelinde tüm vatandaşlara yönelik etnik ve ideolojik temeldeki fikir ayrılıklarını ön plana çıkaran fişleme çalışmaları yapılacaktır.
• Ergenekon'u ayakta tutmak ve hedef olarak tespit edilen kişi ve tüzel kişilikleri yıpratmak amacıyla medya sektörü ve ticari hayata müdahale / sızmada bulunulması yönünde faaliyetleri gerçekleştiren bir illegal yapılanmaya gidilmedir...
3) Resmi Tarih Yalanlari / İlber Ortayli, Mustafa Armağan:
Tarihi ne kadar biliyoruz?
Bu soruyu şöyle sormak daha doğru olur. Tarihimizi objektif olarak ne kadar biliyoruz?..
Ders kitaplarında bizlere öğretilen bazı bilgilerin ilerleyen yıllarda ne kadar saçma ve yüzeysel olduğunu öğrendiğimizde hayal kırıklığımız daha da arttı.
Çünkü orada öğrendiklerimiz bize yüzde yüz gerçek gibi geliyordu. Ve gerçekleri çarpıtmadan kâğıda dökmek neredeyse imkânsız hale geldi. Herkes kendi ideolojisine uygun bir resmi ideoloji portresi çizmekte bir sakınca görmüyor.
Ülkemizde son yıllarda tartışılan ve bir türlü neticelendirilmeyen iki konu var:
Birisi Kürt sorunu, diğeri Ermeni meselesi. Bu iki konuda herkesin kendine göre bir tarihi ve dolayısıyla ideolojisi var. Herkesin biraz kafa karışıklığı yaşadığı da bir gerçek.
Resmi Tarih Yalanları tam da bu kafa karışıklığını ortadan kaldırmak için hazırlandı. Resmi tarih nedir, nasıl yazılır?
Devletler niçin kendi ideolojilerine uygun bir tarihe gereksinim duyarlar?
Önde gelen tarihçi, gazeteci, aydın ve akademisyenin çalışmalarının bir araya getirildiği bu çalışma resmi tarih, gayri resmi tarih üzerine önemli açılımlar sağlıyor. (224 SAYFA)
4) Devrim ve Demokrasi / Numan Esin :
"Böylece ihtilal komitesinin içinde, daha ihtilal olmadan fikir ayrılıkları başlamıştı. Müdahale Halk Partisi taraftarı mı olacaktı, tarafsız mı? Kanlı mı olacaktı, kansız mı? Biz kansız müdahale taraftarıydık. İhtilal liderleri olarak, o dönemde Demokrat Parti liderlerinin yargılanmasına ve asılmasına da taraftar değildik. Çünkü onlar yönetimde görevli adamlardı. Belki büyük kusurları vardı, ama onları asarak başlayan kanlı bir ihtilal, hızla bir Halk Partisi diktatoryasına dönüşebilirdi. Bizim, `ordunun tarafsızlığı' tezi, ihtilalin diktatörlüğe dönüşmesine engel olmuştur." "Sanırım ekim ayıydı. Ben arkadaşlara dedim ki: 'Adnan Menderes'le konuşmak istiyorum. On sene memleketi idare etmiş bu adam.' (...) Biraz sonra da Adnan Menderes'i getirdiler. Zavallı bir durumdaydı. Bitmiş, tükenmiş, erimiş bir adam. Elbiseleri üzerinden düşüyor. Bitkin vaziyette sandalyeye oturdu. Baktım, çok fazla gergin bir hava var, kalktım, sigara ikram ettim. 0 tarihte Yenice sigarası içiyordum. Onun da aynı sigarayı içtiğini duymuştum. Sigarasını yaktım. Bu onu rahatlattı biraz. Sonra daha samimi bir havada, 'Biz sorgulama heyeti değiliz. Sizi sorgulamaya gelmedik, sohbete geldik' dedim. Bunun üzerine, biraz daha rahatladı. Yüzündeki o gerginlik kayboldu." (478 Sayfa)
Türkiye jeo-politik konum itibariyle dünyanın en zor bölgesinde bulunuyor. Hem tarihin hem de dünyanın seyrini değiştiren olaylar sürekli bu bölgede cereyan ediyor. Ekonomik krizler, darbeler, rejim değişikliği, savaşlar, çatışmalar ve tüm bunların sonuçlarından minimum zarar ve maksimum kârla çıkmak, bu bölgede söz sahibi olmak ve olayları öngörebilmek için iyi stratejistlere, fikir adamlarına ihtiyaç duyarsınız.
"Darbeler ve Demokrasi" Seti, bugünü dünden okumak icin hazırlandı!.. .
ISTE SETIMIZDEKI ESERLER:
1)Türkiye Komplolar ve Provokasyonlar Tarihi / Atilla Akar :
Bazen “uluslar arası” bazen “yerli” çoğu kez de “iç içe” çalışan komplo ve provokasyon merkezleri kurdukları tezgâhlarla gündem oluştururlar. Türkiye’nin yakın tarihi bunların sergiledikleri “operasyon”larla doludur. Böylelikle “siyasetin patolojik yüzü” diyebileceğimiz komplolar hayatın çekilmez ve ayrılmaz bir parçası haline gelir. Öyle görünüyor ki, bu konudaki geçmiş sicilimiz ne yazık ki pek parlak değil!.. Bu alanda yaptığı nitelikli çalışmalarla tanınan araştırmacı-yazar Atilla Akar uzun zamandır üzerinde çalıştığı Türkiye Komplolar ve Provokasyonlar Tarihi kitabıyla ülkemizde vuku bulmuş önemli komplo ve provokasyonların perde arkasını objektif bir gözle okuyucularının ilgisine sunuyor. Bizleri hem tarihi hem de vicdani bir “hesaplaşma”ya zorluyor… Kitap, “Menemen Vakası”ndaki komplo izlerinden başlayarak, “İzmir Suikastı”nın sonuçlarını, Nazım Hikmet’in hapse atılışındaki gerçek nedenden “Tan Matbaası Baskını”na, 6-7 Eylül 1955’te Selanik’te “Atatürk’ün Evine Bomba Atıldı” kışkırtmasıyla İstanbul azınlıklarına girişilen saldırılara, Taksim’de “Kanlı Pazar Provokasyonu” ile başlayan sürece, generallerin kavgasının bir sonucu olan “Bomba Davası”na, 12 Mart’ta Kültür Sarayı yangınına değiniyor. Bu eksende kitap 1 Mayıs 1977 katliamının aslında bir “darbe planı”nın basamağı olduğu ve hemen akabinde orduda yapılan “temizlik hareketi”ne, Malatya Belediye Başkanı Hamid Fendoğlu’na gönderilen bombalı paketin sonuçlarına, “mezhep çatışması” görünümlü Kahramanmaraş, Çorum olaylarına, 16 Mart’ta İstanbul Üniversitesi’nde öğrencilere yönelik katliama, Gazi mahallesi olaylarından “Sivas Madımak Otel” cinnetine, Ecevit’e yönelik “Troyka Komplosu”ndan, Danıştay baskınına kadar olmuş bütün komplo ve provokasyonları bir inceleyip, önemli başlıklar altında bir muhasebesini çıkartıyor.
Derin Yapının Parmak İzleri alt başlığını taşıyan Türkiye Provokasyonlar ve Komplolar Tarihi tarihten “ders” almak isteyenler için bulunmaz bir kaynak.
Atilla Akar’ın kanlı tezgâhların kronolojik bilançosunu gözler önüne sermesi eseri apayrı bir yere koyuyor... (320 Sayfa)
2) Kod Adı Darbe / Zihni Çakır
Devletin en önemli noktalarına kadar sızan bu örgütün kodlarından yola çıkılarak ulaşılan hedef, ülkeyi karanlığa sürükleyecek bir "Darbe"dir. Türk demokrasi tarihinde yaşanan kesintiler, kimi zaman fiili müdahale kimi zaman da sanal darbe girişimleriyle kendini gösterdi. Siyasi ve ekonomik tarih incelemelerinde bu kesintilerin arka planları net olarak algılanamadığından, bu girişimlere zemin hazırlayan gizli yapılanmalarla mücadele yolları da geliştirilemedi. Oysa mücadele yöntemi o kadar kolay ve o kadar yakındı ki, siyasal aktörlerin kimi zaman gözleri görmedi kimi zamansa kulakları tıkanmış oldu. Temel gerekçe ise, siyasi ikbal hırsının ülke çıkarlarının önüne geçmesiydi aslında. Örgüte yönelik yapılan operasyonlarda elde edilen dokümanlardan, "Lobi-Mafia-Devletin Yeniden Yapılandırılması Üzerine-Analiz-Oluşum-Birleşik Komün" isimli belgelerin içeriğinde yer alan aşağıdaki bölümlerde, görmezden gelinen bu örgütün ne amaçladığı açıkça görülmektedir. İşte o belgeden bazı önemli noktalar: • 2000'li yılların başı itibariyle mevcut Ergenekon yapılanması yeniden düzenlenmelidir. Bu yapı TSK bünyesindedir ve askeri ataşelerden azami istifade edilmelidir.
• Naylon terör örgütleri ve mafya grupları vasıtasıyla birçok alanda illegal faaliyetler yürütülmelidir. İllegal örgütler ile işbirliği yapılarak, uyuşturucu ve para akışı kontrol altına alınmalıdır.
• Yapılanmaya bağlı olarak kurulacak STK'lar üzerinden, ülke genelinde tüm vatandaşlara yönelik etnik ve ideolojik temeldeki fikir ayrılıklarını ön plana çıkaran fişleme çalışmaları yapılacaktır.
• Ergenekon'u ayakta tutmak ve hedef olarak tespit edilen kişi ve tüzel kişilikleri yıpratmak amacıyla medya sektörü ve ticari hayata müdahale / sızmada bulunulması yönünde faaliyetleri gerçekleştiren bir illegal yapılanmaya gidilmedir...
3) Resmi Tarih Yalanlari / İlber Ortayli, Mustafa Armağan:
Tarihi ne kadar biliyoruz?
Bu soruyu şöyle sormak daha doğru olur. Tarihimizi objektif olarak ne kadar biliyoruz?..
Ders kitaplarında bizlere öğretilen bazı bilgilerin ilerleyen yıllarda ne kadar saçma ve yüzeysel olduğunu öğrendiğimizde hayal kırıklığımız daha da arttı.
Çünkü orada öğrendiklerimiz bize yüzde yüz gerçek gibi geliyordu. Ve gerçekleri çarpıtmadan kâğıda dökmek neredeyse imkânsız hale geldi. Herkes kendi ideolojisine uygun bir resmi ideoloji portresi çizmekte bir sakınca görmüyor.
Ülkemizde son yıllarda tartışılan ve bir türlü neticelendirilmeyen iki konu var:
Birisi Kürt sorunu, diğeri Ermeni meselesi. Bu iki konuda herkesin kendine göre bir tarihi ve dolayısıyla ideolojisi var. Herkesin biraz kafa karışıklığı yaşadığı da bir gerçek.
Resmi Tarih Yalanları tam da bu kafa karışıklığını ortadan kaldırmak için hazırlandı. Resmi tarih nedir, nasıl yazılır?
Devletler niçin kendi ideolojilerine uygun bir tarihe gereksinim duyarlar?
Önde gelen tarihçi, gazeteci, aydın ve akademisyenin çalışmalarının bir araya getirildiği bu çalışma resmi tarih, gayri resmi tarih üzerine önemli açılımlar sağlıyor. (224 SAYFA)
4) Devrim ve Demokrasi / Numan Esin :
"Böylece ihtilal komitesinin içinde, daha ihtilal olmadan fikir ayrılıkları başlamıştı. Müdahale Halk Partisi taraftarı mı olacaktı, tarafsız mı? Kanlı mı olacaktı, kansız mı? Biz kansız müdahale taraftarıydık. İhtilal liderleri olarak, o dönemde Demokrat Parti liderlerinin yargılanmasına ve asılmasına da taraftar değildik. Çünkü onlar yönetimde görevli adamlardı. Belki büyük kusurları vardı, ama onları asarak başlayan kanlı bir ihtilal, hızla bir Halk Partisi diktatoryasına dönüşebilirdi. Bizim, `ordunun tarafsızlığı' tezi, ihtilalin diktatörlüğe dönüşmesine engel olmuştur." "Sanırım ekim ayıydı. Ben arkadaşlara dedim ki: 'Adnan Menderes'le konuşmak istiyorum. On sene memleketi idare etmiş bu adam.' (...) Biraz sonra da Adnan Menderes'i getirdiler. Zavallı bir durumdaydı. Bitmiş, tükenmiş, erimiş bir adam. Elbiseleri üzerinden düşüyor. Bitkin vaziyette sandalyeye oturdu. Baktım, çok fazla gergin bir hava var, kalktım, sigara ikram ettim. 0 tarihte Yenice sigarası içiyordum. Onun da aynı sigarayı içtiğini duymuştum. Sigarasını yaktım. Bu onu rahatlattı biraz. Sonra daha samimi bir havada, 'Biz sorgulama heyeti değiliz. Sizi sorgulamaya gelmedik, sohbete geldik' dedim. Bunun üzerine, biraz daha rahatladı. Yüzündeki o gerginlik kayboldu." (478 Sayfa)
Yazar: İlber Ortaylı
Yayın evi: Dogan Kitap
15,00 €
63 % daha ucuz
15,00 €
63 % daha ucuz
Yazar:
Bu ürünü alanlar başka neler almışlar?
Değerlendirme
Yorum bulunmamaktadır: Yorum yazınız!