Fr, 27.Sep.2024 - 14:46
Dünya Klasikleri

Duygusal Eğitim

Gustave Flaubert
Flaubert, yirmi beş seneye yayılan bir çalışma sonunda bitirip 1869’da yayımladığı Duygusal Eğitim’de, kendi gençlik yıllarından hareketle bir “nesil hikâyesi” anlatır. 
Genç bir hukuk öğrencisi, Frédéric Moreau, kendinden yaşça büyük bir kadına ömür boyu sürecek bir aşkla tutulur ve ona yakın olabilmek için kocasıyla arkadaşlık kurar. 
Fonda bütün Avrupa’yı çalkalayan 1848 devrimleri, Fransa’da İkinci İmparatorluk yönetiminin kuruluşu ve bütün kargaşasıyla Paris hayatı vardır. 
Ondokuzuncu yüzyıl Fransız edebiyatının çıkardığı en büyük romanlardan biri sayılan Duygusal Eğitim, büyük şair Cemal Süreya’nın çevirisiyle, İletişim Dünya Klasikleri’nde.

“Duygusal Eğitim’i, çocuklar gibi oyalanmak için ya da hırslı tipler gibi bir şeyler öğrenmek için okuma; yaşamak için oku.”
Gustave Flaubert George Sand’e yazdığı bir mektuptan, Aralık 1869 

“Duygusal Eğitim, benim için hayatımda ancak iki-üç dostumun yakınlığıyla karşılaştırabileceğim derecede değerli bir kitap olmuştur; nerede, ne zaman sayfalarını çevirecek olsam, hep şaşkınlığa kapılır, teslim oluverir, hikâyeye kapılır giderim ve kendimi hep Flaubert’in manevi oğluymuşum gibi hissetmişimdir –zayıf ve beceriksiz oğlu.” 
Franz Kafka Felice’e yazdığı bir mektuptan, 15 Kasım 1915, gece yarısı 

“Dostoyevski’nin bütün romanlarının ismi Suç ve Ceza olabileceği gibi, Flaubert’in bütün romanlarının –en başta Madame Bovary olmak üzere– ismi de pekâlâ Duygusal Eğitim olabilirdi.” 
Marcel Proust (568 Sayfa) www.turkkitap.de / Arka Kapak Yazisi. 
ISBN: 9789750724640
Yayın evi: Can Yayinlari
19,90 €

Weitere Informationen

XIX. yüzyıl Fransız edebiyatının başyapıtlarından biri sayılan ve XX. yüzyıl romanını şekillendiren, hatta çağdaş romanın öncüsü olma niteliğini taşıyan Duygusal Eğitim, arka planında Flaubert'in en ince ayrıntısına kadar gözlemleyip analitik bir zekâyla kusursuzca aktardığı Temmuz Monarşisi, 1848 Devrimi ve İkinci Cumhuriyet Dönemi'yle tarihçilerin de başvuru kitaplarından biri olmayı başarmış bir yapıttır. Paris'e eğitim almak üzere gelen on sekiz yaşında taşralı bir genç olan Frédéric Moreau'nun, sanatı, siyaseti, dostluğu, iktidar hırsını ve saf aşkı öğrenip deneyimlemesinin; monarşi, cumhuriyet ve imparatorluk arasında gelgitler yaşayan Fransız toplumunda kendine bir yer edinme arayışının, başka bir deyişle kayıp bir gencin hikâyesidir. Zengin bir sanat tüccarının eşi olan Madam Arnoux'ya duyduğu aşk ve içinde yaşadığı dünyayla kurduğu ilişkiler sonucunda, birer birer yanıp kül olan hayallerin ve yanılsamaların büyüttüğü Frédéric'in hikâyesi, aynı zamanda yürekleri hınçla dolu tüm gençlerin de hikâyesidir.
Değerlendirme
Yorum bulunmamaktadır: Yorum yazınız!