So, 24.Nov.2024 - 19:18
Araştarma - İnceleme

Erbakan - Eziyet Edilerek  Yalnızlığa Yükseltilen  Bir Siyasal Liderin Portresi

Soner Yalçın
Inadın ve sabrın adıydı; felaketler onu yıkılmaz yaptı... 
Yaşamdaki en yüce ideali gerçekleştirdi; hep kendi olarak kaldı. 
Siyasi ve ahlaki bağımsızlığını sonuna kadar korudu... 
Bir siyasal inanç için acı çekmeyi, o inanç uğruna zulmetmeye yeğledi...
Görüş ve hedefinden emindi; ülkesine ve insanına hep sadık kaldı...
Kuşkusuz her insan gibi yanlışlıklar da yaptı... Evet: Tarih bahtsızların bilimidir... 
Erbakan hakkındaki kararı kuşkusuz tarihin yüce mahkemesi verecektir... Bu kitap sadece olgulardan hareket ederek bir Erbakan biyografisi yazmak amacıyla kaleme alındı... 
-Soner Yalçın-, 2012, İstanbul, Silivri Cezaevi . (368 Sayfa) www.turkkitap.de , Türk Kitabevi / Arka Kapak Yazisi.
ISBN: 9786055340865
14,90 €

Weitere Informationen

18 yıl önce Binbaşı Ersever cinayetini yazdığı için aldığı ölüm tehdidi nedeniyle saklanmak zorunda kaldığını anlatan Yalçın, "18 yıl önce, saklandığım yerde bu kitabı kaleme aldım. 18 yıl sonra, cezaevinde bu kitabın genişletilmiş halini yazdım" satırlarıyla başladığı kitabın hikayesini Yalçın şöyle anlatıyor:  "Cezaevinde bilgisayar, daktilo kullandırılmadı, yasaktı; bu sebeple elimle yazdım. 18 yıl önce saklandığım yerde 'insanlar daktilo sesinden rahatsız olmasın' diye geceleri elimle yazmıştım. Yıllar sonra 'yazım tekniğim' değişmedi; demek bu kitabın 'kaderi' buymuş!.." NEDEN ERBAKAN Peki Soner Yalçın neden ölümünden sonra Erbakan'ı anlatan bir kitap yazdı. Bunun yanıtını kitapta şöyle veriyor: "Erbakan’la yolunu ayıran, eski öğrencileri; cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, vs. televizyona çıkıp konuşmalar yapınca, kendimi Erbakan’a borçlu hissettim. Çünkü yalan söylüyorlardı; yollarının gerçekte neden ayrıldığını anlatmıyorlardı. Son yıllarda hep aynı yüzeysellikle karşılaşıyoruz; kavramlarla düşünmüyor, konuşmuyor, kişilerin nitelikleriyle tartışıyoruz: 'Ne iyi insandı!' İyi de niye yolunuzu ayırdınız, mesele sadece 'iyi' olmaksa? Derinlik çok yüzeyde bizim ülkemizde. Yalan söylemek siyasal bir tarz haline getirildi. Sahtecilik, ikiyüzlülük çekici oldu bizim topraklarda... Tarihe not düşmeliydim; çünkü hakikati başka kalıplara sokarak tanınmaz hale getirmeye çalışıyorlardı. Yapılması gerekeni yapmalıydım, hoşa gideni değil…" ERBAKAN NE DEDİ Soner Yalçın yazdığı ilk Erbakan kitabının ardından kendisiyle karşılaştığında yaşananları şöyle anlattı: "Ne yalan söyleyeyim yemeğe çekinerek gittim; kendisini tanımıyordum, kitapla ilgili sert sözler sarf edebilirdi. Ve hiç çekindiğim gibi olmadı, üstelik teşekkür etti, 'Siz öyle görmüşsünüz, öyle yazmışsınız' dedi." ERDOĞAN'IN ERBAKAN'DAN FARKI Soner Yalçın Erbakan ile bugün iktidarda olan öğrencileri arasındaki ilişkiyi şöyle anlattı: "Erbakan, siyasi hayatı boyunca itilerek, bastırılarak, eziyet edilerek, arkadan hançerlenerek yalnızlığa yükseltildi. Hiç 'aman'dilemedi; inancına ve düşünsel değerlerine tutkuyla bağlı kaldı. İnadın, sabrın adı oldu. Defterinde umutsuzluk hiç yazmadı. Üstelik kendi topraklarında mülteci bir kuşaktı onlar; kültürel hayatlarının budandığını hisseden, acı çekmeyi öğrenmiş bir kuşak. Kimsenin hizmetine girmedi… Hizmetine aldığı Milli Görüş Okulu’nun ilk öğrencileri de gün geldi, onun deyimiyle, 'arka kapıdan kaçıp gittiler.' Şaşırmış mıydı? Sanmam, Türkiye’de siyasetin sadakatsizlik üzerine kurulu olduğunu bilecek kadar tecrübe yaşadı. Zalimliğe karşı her daim müttefiki sadece zaman oldu. Ama artık zamanı kalmamıştı; 27 Şubat 2011’de vefat etti. Ölümü üzerine eski öğrencilerinin sözlerini televizyonda seyrederken aklıma Tolstoy’un bir sözü geldi: 'Bir inanç için acı çekmek, o inanç uğruna zulüm etmekten bin kez iyidir.'” Kendi deyimiyle Erbakan'a bir veda olan Soner Yalçın'ın kitabı çok tartışılacak gibi görünüyor. (ODATV'den alinmistir.)
Bu ürünü alanlar başka neler almışlar?
 
Değerlendirme
Yorum bulunmamaktadır: Yorum yazınız!