Ezan Vakti Beethoven
Perize
Yılmaz Karakoyunlu
Gecenin ilk karanlığı çökmek üzereydi.
Perîze okulda piyanonun başında kendinden geçmişçesine Beethoven çalıyordu. Son ölçüleri vurdu ve istediği hazzın doruğuna varmış gibi parmaklarını tuşların üzerinde bıraktı, gözlerini kapadı. Ruhunda yeni değerlerin oluştuğunu ve fırtınaların estiğini görüyordu.
Bir mutluluk kapısının önünde bekletildiğini ve bu mutluluğa sahip olmanın sınavından geçirildiğini sanıyordu. Bu mutluluğun, eski varlık iddiasıyla çatışabileceği kuşkusunu hissetmeye başladı.
Bu duyguyu tanımlayamıyor, açıkçası, tanımak istemiyordu. Bir erkeğin hayatında olmanın bütünleyici bütün değerlerini zihninden geçiriyor ve hepsinde kendisi için yeterli sorumluluk ve tahammül olduğuna inanıyordu.
Bu bütünlük bazen, bölük pörçük dünyasında yerini bulamıyor ve kendisini nereye oturtacağını kestiremiyordu. Karşısında aşılması gereken iki dağ vardı.
Birinin tepesinde Câvidan bağdaş kurmuştu; kimsenin geçmesine izin vermeyen eşkıya gibi doruklara hükmediyordu. Ötekisinde Haldun, dağın eteğinden ovaya uzayan düzlüğe sehpasını kurmuş bir ressam gibiydi. Ne ovanın bereketini, ne dağın ihtişamını görebiliyordu."
Türkiye'nin yakın tarihinin siyasi ve toplumsal olaylarına özgün anlatımıyla mercek tutan romanların yazarı Yılmaz Karakoyunlu'dan bir aşk romanı. Ezan Vakti Beethoven, Perîze adlı romanıyla bu kez bir ney eşliğinde terennüm eder gibi genç bir kadının gizemli dünyasını açıyor bizlere Karakoyunlu. Yine fonda siyasî ve toplumsal olaylarıyla bir dönemin perde arkası var.
(390 Sayfa / Ezan Vakti Beethoven / Yilmaz Karakoyunlu / Dogan Kitapcilik / www.turkkitap.de / Türk Kitabevi Tel: 0049 69 250506 / Türkische Buchhandlung Frankfurt/M)
Perîze okulda piyanonun başında kendinden geçmişçesine Beethoven çalıyordu. Son ölçüleri vurdu ve istediği hazzın doruğuna varmış gibi parmaklarını tuşların üzerinde bıraktı, gözlerini kapadı. Ruhunda yeni değerlerin oluştuğunu ve fırtınaların estiğini görüyordu.
Bir mutluluk kapısının önünde bekletildiğini ve bu mutluluğa sahip olmanın sınavından geçirildiğini sanıyordu. Bu mutluluğun, eski varlık iddiasıyla çatışabileceği kuşkusunu hissetmeye başladı.
Bu duyguyu tanımlayamıyor, açıkçası, tanımak istemiyordu. Bir erkeğin hayatında olmanın bütünleyici bütün değerlerini zihninden geçiriyor ve hepsinde kendisi için yeterli sorumluluk ve tahammül olduğuna inanıyordu.
Bu bütünlük bazen, bölük pörçük dünyasında yerini bulamıyor ve kendisini nereye oturtacağını kestiremiyordu. Karşısında aşılması gereken iki dağ vardı.
Birinin tepesinde Câvidan bağdaş kurmuştu; kimsenin geçmesine izin vermeyen eşkıya gibi doruklara hükmediyordu. Ötekisinde Haldun, dağın eteğinden ovaya uzayan düzlüğe sehpasını kurmuş bir ressam gibiydi. Ne ovanın bereketini, ne dağın ihtişamını görebiliyordu."
Türkiye'nin yakın tarihinin siyasi ve toplumsal olaylarına özgün anlatımıyla mercek tutan romanların yazarı Yılmaz Karakoyunlu'dan bir aşk romanı. Ezan Vakti Beethoven, Perîze adlı romanıyla bu kez bir ney eşliğinde terennüm eder gibi genç bir kadının gizemli dünyasını açıyor bizlere Karakoyunlu. Yine fonda siyasî ve toplumsal olaylarıyla bir dönemin perde arkası var.
(390 Sayfa / Ezan Vakti Beethoven / Yilmaz Karakoyunlu / Dogan Kitapcilik / www.turkkitap.de / Türk Kitabevi Tel: 0049 69 250506 / Türkische Buchhandlung Frankfurt/M)
ISBN: 975-293-358-0
Yazar: Yılmaz Karakoyunlu
Yayın evi: Dogan Kitap
9,90 €
24 % daha ucuz
Weitere Informationen
İlk romanı "Salkım Hanım'ın Taneleri"nde İkinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul’daki ticaret sermayesinin el değiştirmesini ve bu süreçteki ahlakî ve kültürel yozlaşma ile Varlık Vergisi uygulamalarıyla güç duruma düşen azınlıkların dramını işledi. "Üç Aliler Divanı", Atatürk’e yapılan suikastı ve Cumhuriyet'in kurucu kadrolarıyla İttihatçılar arasındaki hesaplaşmayı, "Güz Sancısı"nda ise İstanbul’da 1955 yılında yaşanan 6-7 Eylül Olayları’nı romanlaştırdı...
Yazar:
Bu ürünü alanlar başka neler almışlar?
Değerlendirme
Yorum bulunmamaktadır: Yorum yazınız!