Fatih Istanbul'u
Nasıl Aldı?
(3 Kitap Birarada)
% 50 Indirimli
Mustafa Armağan
Bir elinde Homeros'un, öbür elinde Gazâlî'nin eserini okuyan, Doğu'nun ve Batı'nın hükümdarı Fatih Sultan Mehmet'e dair bilmedikleriniz bu sette!.. Istanbul nasıl fethedildi? 3 tarihçi yazar, Istanbul'un fethini anlatıyor!..
SETIMIZDEKI ESERLER:
1) İstanbul'un Fethi 1453 / Ahmet Muhtar Paşa:
Ruhuyla, kalbiyle bu savaşa katılan Fatih kahramanca bir hisle (kendisini gemilerden ayıran deniz gibi büyük bir engeli unutarak) atını göğsüne kadar denize sürdü.
İstanbul ona sesleniyordu, duyuyordu… Onu almanın zamanı gelmişti artık. Bir süre askerlerini izledi, yüzlerindeki kararlı ifade inancını, inadını arttırmıştı…
"Yiğitlerim…"
Bizans İmparatorluğu'nun surları İstanbul'u fethetmek için gelen o kadar çok hükümdar görmüştü ki tüm savaş hazırlıkları artık sıradan bir günün gereği sayılmıştı. Ancak… Bu sefer her şey farklıydı. Kayser, Fatih, askerler, halk… Hepsi biliyordu. Bu sefer İstanbul düşecekti…
Atalarının idealini kalbinde taşıyan genç bir adamın parlak zekâsı bin yıllık bir imparatorluğu hiç var olmamış gibi tarihten silecek, inanç rüzgârı ateş denizini bir nefeste söndürecekti.
Hz. Muhammed'in sözlerinin gerçekleşeceği gün bugündü. İstanbul bugün düşecekti…
Elinizde tuttuğunuz bu kitap bir roman değil; tarihin ve tarihçilerin analizi, gerçeklerin belgelerle kanıtıdır.
"İstanbul muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır; onu fetheden ordu ne güzel ordudur." Hz. Muhammed (s.a.v.)
2) Gülün Fethi 1543 / Mustafa Armağan :
Biz fetihleri kılıç kalkan, mızrak, top tüfek gibi kabukların başka kabuklarla savaşı gibi görüyoruz. Bunlar tarih değil, tarihi yapan araçlar. Tarih daha derinlerdedir: ruhlarda, beyinlerde ve ideallerde.” “29 Mayıs 1453'de gerçekleşen fetihten sonra küllerinden yeniden doğdu Konstantinopolis. Uyandığında adı artık İstanbul'du.
Müslümanların yönetiminde ciddi bir canlanma, bir yenilenme yaşandı.” “İstanbul kuşatmasında, karadan gemilerin yürütülmesi çok tartışılan bir konu. Bazı yazarlar zaman zaman çıkıp, 'Böyle bir şey olmamıştır, bu hayâl ürünüdür' diye demeçler veriyorlar. Hâlbuki bunun olmadığından bahseden hiçbir tarih kaynağı yok, sadece hangi güzergâhtan gittiği konusunda ihtilaf var.”
“Bir asrı aşan ömrüyle İstanbul'un fethi kutlamaları, günümüzde Osmanlı'yı Cumhuriyete bağlayan en önemli bağ olarak tarihî bir köprü işlevini görüyor.”
Osmanlı tarihi alanında ülkemizin çok okunan yazarlarından Mustafa Armağan Fetih ve Fatih'i çok farklı bir açıdan değerlendiriyor ve kafa kurcalayan soruları şüpheye yer vermeyecek cevaplandırıyor.
3) Konstantinapolis Düştü Steven Runciman :
Bizans tarihçisi Steven Runciman’ın 1965 tarihli Konstantinopolis Düştü adlı çalışması bugün hâlâ, İstanbul’un fethi üzerine yazılmış en detaylı eserlerden biri olmayı sürdürüyor. Runciman’ın dönemin kaynaklarına hâkimiyeti ve titiz tarihçiliği Konstantinopolis Düştü’nü vazgeçilmez bir başvuru kitabı yapıyor. Akıcı dili ise okuru içine çekiyor.
Bir yanda hummalı fetih hazırlıkları yapan Osmanlılar var bu kitapta: Gözü kara genç sultan II. Mehmed, Bizans surlarını yıkacak devasa topu inşa eden Macar mühendis Urban, kuşatmayı baştan beri onaylamayan Çandarlı Halil Paşa…
Öte tarafta Bizanslılar: Endişeyle Osmanlıları bekleyen, Venedik filosunun yardıma koşacağını umut eden Konstantinopolis halkı ve şehrini savunurken hayatını kaybeden, daha sonra başsız bedeni bulunan Bizans İmparatoru Konstantinos… Runciman’ın özenli tarihçiliğinde tarafların her ikisine de yer var.
SETIMIZDEKI ESERLER:
1) İstanbul'un Fethi 1453 / Ahmet Muhtar Paşa:
Ruhuyla, kalbiyle bu savaşa katılan Fatih kahramanca bir hisle (kendisini gemilerden ayıran deniz gibi büyük bir engeli unutarak) atını göğsüne kadar denize sürdü.
İstanbul ona sesleniyordu, duyuyordu… Onu almanın zamanı gelmişti artık. Bir süre askerlerini izledi, yüzlerindeki kararlı ifade inancını, inadını arttırmıştı…
"Yiğitlerim…"
Bizans İmparatorluğu'nun surları İstanbul'u fethetmek için gelen o kadar çok hükümdar görmüştü ki tüm savaş hazırlıkları artık sıradan bir günün gereği sayılmıştı. Ancak… Bu sefer her şey farklıydı. Kayser, Fatih, askerler, halk… Hepsi biliyordu. Bu sefer İstanbul düşecekti…
Atalarının idealini kalbinde taşıyan genç bir adamın parlak zekâsı bin yıllık bir imparatorluğu hiç var olmamış gibi tarihten silecek, inanç rüzgârı ateş denizini bir nefeste söndürecekti.
Hz. Muhammed'in sözlerinin gerçekleşeceği gün bugündü. İstanbul bugün düşecekti…
Elinizde tuttuğunuz bu kitap bir roman değil; tarihin ve tarihçilerin analizi, gerçeklerin belgelerle kanıtıdır.
"İstanbul muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır; onu fetheden ordu ne güzel ordudur." Hz. Muhammed (s.a.v.)
2) Gülün Fethi 1543 / Mustafa Armağan :
Biz fetihleri kılıç kalkan, mızrak, top tüfek gibi kabukların başka kabuklarla savaşı gibi görüyoruz. Bunlar tarih değil, tarihi yapan araçlar. Tarih daha derinlerdedir: ruhlarda, beyinlerde ve ideallerde.” “29 Mayıs 1453'de gerçekleşen fetihten sonra küllerinden yeniden doğdu Konstantinopolis. Uyandığında adı artık İstanbul'du.
Müslümanların yönetiminde ciddi bir canlanma, bir yenilenme yaşandı.” “İstanbul kuşatmasında, karadan gemilerin yürütülmesi çok tartışılan bir konu. Bazı yazarlar zaman zaman çıkıp, 'Böyle bir şey olmamıştır, bu hayâl ürünüdür' diye demeçler veriyorlar. Hâlbuki bunun olmadığından bahseden hiçbir tarih kaynağı yok, sadece hangi güzergâhtan gittiği konusunda ihtilaf var.”
“Bir asrı aşan ömrüyle İstanbul'un fethi kutlamaları, günümüzde Osmanlı'yı Cumhuriyete bağlayan en önemli bağ olarak tarihî bir köprü işlevini görüyor.”
Osmanlı tarihi alanında ülkemizin çok okunan yazarlarından Mustafa Armağan Fetih ve Fatih'i çok farklı bir açıdan değerlendiriyor ve kafa kurcalayan soruları şüpheye yer vermeyecek cevaplandırıyor.
3) Konstantinapolis Düştü Steven Runciman :
Bizans tarihçisi Steven Runciman’ın 1965 tarihli Konstantinopolis Düştü adlı çalışması bugün hâlâ, İstanbul’un fethi üzerine yazılmış en detaylı eserlerden biri olmayı sürdürüyor. Runciman’ın dönemin kaynaklarına hâkimiyeti ve titiz tarihçiliği Konstantinopolis Düştü’nü vazgeçilmez bir başvuru kitabı yapıyor. Akıcı dili ise okuru içine çekiyor.
Bir yanda hummalı fetih hazırlıkları yapan Osmanlılar var bu kitapta: Gözü kara genç sultan II. Mehmed, Bizans surlarını yıkacak devasa topu inşa eden Macar mühendis Urban, kuşatmayı baştan beri onaylamayan Çandarlı Halil Paşa…
Öte tarafta Bizanslılar: Endişeyle Osmanlıları bekleyen, Venedik filosunun yardıma koşacağını umut eden Konstantinopolis halkı ve şehrini savunurken hayatını kaybeden, daha sonra başsız bedeni bulunan Bizans İmparatoru Konstantinos… Runciman’ın özenli tarihçiliğinde tarafların her ikisine de yer var.
Yazar: Mustafa Armağan
Yayın evi: Dogan Kitap
14,00 €
Yazar:
Bu ürünü alanlar başka neler almışlar?
Değerlendirme
Yorum bulunmamaktadır: Yorum yazınız!