Ferrarisini Satan Bilge

"Ögretirken keyif de veren büyüleyici bir öykü"
Paulo Coelho, Simyaci'nin Yazari böyle diyor.
Kalabalik mahkeme salonunun tam ortasinda çökmüs haldeydi. O; büyük düsleri olan, zeki, yakisikli, korkusuz ve ülkenin en seçkin dava avukatiydi.
Onu 17 yildir taniyordum.. Julian'in sok edici mahkeme gösterileri sürekli gazetelerin ön sayfalarinda yer aliyordu.Çogu kimsenin sadece düsleyebilecegi her seyi elde etmisti:Yildizlara varan mesleki söhret,milyonlarca dolarlik banka hesaplari,en pahali semtte olaganüstü bir malikane,özel bir jet,tropikal bir ada ve orada yazlik bir ev ve de çok deger verdigi varligi-evinin özel yolunun ortasina parkettigi kirmizi bir ferrari. Simdi ise Büyük Julian kalp krizi geçirmis, çaresiz bir bebek gibi yerde kivraniyor ve deli gibi sarsiliyordu.
Bütün bunlar üç seneden fazla bir zaman önce yasanmisti.Son duydugum Julian'in Hindistan'a gittigi idi.Ortaklardan birine hayatini sadelestirmek istedigini,bazi yanitlara ihtiyac oldugunu ve onlari bu mistik ülkede bulmayi amaçladigini söylemisti.Isine son vermis,malikanesini, adasini ve jetini eldencikarmisti...
Hatta Ferrari'sini bile satmisti. Birgün ofisimin kapisi yavasça açildi.Kapinin ardinda canlilik ve enerji yayan,genç ve iyi görünüsünden fazla neredeyse kutsal diyebilecegim bir huzura sahip,gülümseyen bir adam kapida göründü...  (232 Sayfa) www.turkkitap.de / Arka Kapak Yazisi.