Handan
Halide Edib Adıvar
Birilerini etkileyebilmek, onların üzerinde adeta büyü yapmış izlenimi bırakmak… İşte Handan böyle bir kişi.
Halide Edib Adıvar, 1912 yılında yayımlanan “Handan” adlı romanını mektup tarzında yazmış. Roman, 1903 yılının Mart ayında Refik Cemal’den arkadaşı Server’e yazdığı mektupla başlıyor. Refik Cemal’in Server’le karşılıklı mektuplaşması roman boyunca sürüyor.
Mektuplaşanlar sadece Refik Cemal ve Server değil. Refik Cemal’in karısı Neriman, Handan ve sonradan Handan’ın evleneceği Hüsnü Paşa’nın yaşantısı, hep karşılıklı yazılmış mektuplarla dile getirilmiş. Ama, romanda ağırlıklı olarak mektuplaşanlar Refik Cemal ve Server.
Bana göre bunun nedeni, Server’in bu aileden uzak olması.
Ancak Server, yüzlerini ender olarak gördüğü bu aile bireylerinin ilişkilerindeki en küçük gizi, yaşayışı biliyor. Nasıl mı biliyor?
Tabi ki Refik Cemal’in mektupları sayesinde. Refik Cemal bu köklü arkadaşına daha doğrusu dostuna, kendisini ve tüm aile bireylerini tüm içtenliğiyle, bilinçaltındaki isteklerini de frenlemeyerek anlatıyor. Ve sürekli anlatılan, kişilerin ve olayların çevresinde döndüğü kişi, batılı bir anlayışla yetiştirilmiş, kültürlü bir kadın olan Handan. Handan, çevresindeki herkesi ve daha da önemlisi erkekleri hemen etkisi altına alan bir kadın. Kendisine hocalık eden Nazım’ı bir zaman sonra etkiliyor ve kendisi de ondan etkileniyor. Nazım evlenme teklifini ettiğindeyse reddediyor.
İsterseniz Nazım’ın evlenme teklifini, Handan’ın Neriman’a yazdığı mektubun olduğu bölümden olduğu gibi okuyalım:
“-…Handan Hanım, ben sizinle evlenmek istiyorum. Bunu önce Cemal Bey’e söylemek gerekirdi. Fakat size söylemekte özel bir maksadım var. Bu evlenmek her evlenmek gibi olmayacak. Şartları belki de her genç kızın isteyeceği gibi değil. Onun için sizin fikrinizi almadan babanıza başvurmuyorum. Bende bu istek uzun zamandan beri vardır. Önce mesleksiz ve parasız bir adam olduğumdan hayatımda bir arkadaş istemeğe kendimde bir hak görmüyorum.
Fakat sizi inceledim gördüm ki, siz mesleğe, paraya değil hayata, fikirlere, büyük amaçlara arkadaş olacak kızlardansınız. Onun için size bu akşam söylemeğe cesaret ediyorum. Hayır derseniz yine ben eski sessiz öğretmeniniz olacağım. Biliyorsunuz ya, ben bir sosyalist, bir ihtilâlci, ben hayatı belli olmayan bir şeyim. Hatta yarın bir bomba atmam, öbür gün tevkif edilmem ihtimali var. Ben size bunu söylerken yalnız benim hayatıma seyirci kalacaksınız diye söylemiyorum. Memlekette belki bir gün büyük şeyler olacak, belki bu büyük şeyleri biz yapacağız. Belki ateş, kan, duman ve ölüm, pek çok ölüm. Siz, siz de bu ateş, kan, duman ve ölüm yapanlardan olur musunuz? ”
Nazım’ın söyledikleri üzerine kendisiyle Handan konuşur. Handan, Nazım’ın bu amacına katılmak için eşi olmasına gerek olmadığını, bir arkadaş olarak da bu amaçta yer alabileceğini söyler. Konuşmalarının sonunda bu teklifi düşünmek için Nazım’dan bir ay müddet ister.
Ve Handan başka bir kişiyle, Hüsnü Paşa ile evlenir. Handan’ın Nazım’la evlenmeyi reddetme gerekçesiyse; bundan sonraki hayatını istediği gibi yaşayabilmesinden kuşku duymasıdır.
Nazım, Avrupa’ya kaçarken yakalanıp Fizan’a sürülmek istenir. Nazım, bu sürgün gerçekleşmeden kendini asar. Nazım’ın ölümü yakın arkadaşları Refik Cemal ve Server’de, Handan’a karşı bir önyargı oluşturur. Handan’ı tanıdıkça bu önyargıdan uzaklaşan Refik Cemal ve Handan’ı mektuplarından tanıyan Server, onun etkisi altında kalırlar hatta ona acırlar. Handan da, görünen güçlü, kültürlü kişiliği altında, her kadın gibi beraber olduğu erkek tarafından sevilmek, sayılmak ve o erkeğin gönlünde tek kadın olarak yer almak istemektedir.
Bu uğurda Nazım’ın davasını bir eş olarak kendinden önce görmek istemediğinden evlenme teklifini reddeden Handan, kendinden yaşça büyük Hüsnü Paşa ile evlenir. Ama Hüsnü Paşa ile olan evliliğinde aldatılmaya ve yalnızlığa mahkum olur. Bu Handan’ı deliliğe varan bir trajediye sürükler.
(217 Sayfa / Handan / Halide Edib Adıvar / Can Yayınları / www.turkkitap.de / Türk Kitabevi Tel: 0049 69 25 05 06)
Halide Edib Adıvar, 1912 yılında yayımlanan “Handan” adlı romanını mektup tarzında yazmış. Roman, 1903 yılının Mart ayında Refik Cemal’den arkadaşı Server’e yazdığı mektupla başlıyor. Refik Cemal’in Server’le karşılıklı mektuplaşması roman boyunca sürüyor.
Mektuplaşanlar sadece Refik Cemal ve Server değil. Refik Cemal’in karısı Neriman, Handan ve sonradan Handan’ın evleneceği Hüsnü Paşa’nın yaşantısı, hep karşılıklı yazılmış mektuplarla dile getirilmiş. Ama, romanda ağırlıklı olarak mektuplaşanlar Refik Cemal ve Server.
Bana göre bunun nedeni, Server’in bu aileden uzak olması.
Ancak Server, yüzlerini ender olarak gördüğü bu aile bireylerinin ilişkilerindeki en küçük gizi, yaşayışı biliyor. Nasıl mı biliyor?
Tabi ki Refik Cemal’in mektupları sayesinde. Refik Cemal bu köklü arkadaşına daha doğrusu dostuna, kendisini ve tüm aile bireylerini tüm içtenliğiyle, bilinçaltındaki isteklerini de frenlemeyerek anlatıyor. Ve sürekli anlatılan, kişilerin ve olayların çevresinde döndüğü kişi, batılı bir anlayışla yetiştirilmiş, kültürlü bir kadın olan Handan. Handan, çevresindeki herkesi ve daha da önemlisi erkekleri hemen etkisi altına alan bir kadın. Kendisine hocalık eden Nazım’ı bir zaman sonra etkiliyor ve kendisi de ondan etkileniyor. Nazım evlenme teklifini ettiğindeyse reddediyor.
İsterseniz Nazım’ın evlenme teklifini, Handan’ın Neriman’a yazdığı mektubun olduğu bölümden olduğu gibi okuyalım:
“-…Handan Hanım, ben sizinle evlenmek istiyorum. Bunu önce Cemal Bey’e söylemek gerekirdi. Fakat size söylemekte özel bir maksadım var. Bu evlenmek her evlenmek gibi olmayacak. Şartları belki de her genç kızın isteyeceği gibi değil. Onun için sizin fikrinizi almadan babanıza başvurmuyorum. Bende bu istek uzun zamandan beri vardır. Önce mesleksiz ve parasız bir adam olduğumdan hayatımda bir arkadaş istemeğe kendimde bir hak görmüyorum.
Fakat sizi inceledim gördüm ki, siz mesleğe, paraya değil hayata, fikirlere, büyük amaçlara arkadaş olacak kızlardansınız. Onun için size bu akşam söylemeğe cesaret ediyorum. Hayır derseniz yine ben eski sessiz öğretmeniniz olacağım. Biliyorsunuz ya, ben bir sosyalist, bir ihtilâlci, ben hayatı belli olmayan bir şeyim. Hatta yarın bir bomba atmam, öbür gün tevkif edilmem ihtimali var. Ben size bunu söylerken yalnız benim hayatıma seyirci kalacaksınız diye söylemiyorum. Memlekette belki bir gün büyük şeyler olacak, belki bu büyük şeyleri biz yapacağız. Belki ateş, kan, duman ve ölüm, pek çok ölüm. Siz, siz de bu ateş, kan, duman ve ölüm yapanlardan olur musunuz? ”
Nazım’ın söyledikleri üzerine kendisiyle Handan konuşur. Handan, Nazım’ın bu amacına katılmak için eşi olmasına gerek olmadığını, bir arkadaş olarak da bu amaçta yer alabileceğini söyler. Konuşmalarının sonunda bu teklifi düşünmek için Nazım’dan bir ay müddet ister.
Ve Handan başka bir kişiyle, Hüsnü Paşa ile evlenir. Handan’ın Nazım’la evlenmeyi reddetme gerekçesiyse; bundan sonraki hayatını istediği gibi yaşayabilmesinden kuşku duymasıdır.
Nazım, Avrupa’ya kaçarken yakalanıp Fizan’a sürülmek istenir. Nazım, bu sürgün gerçekleşmeden kendini asar. Nazım’ın ölümü yakın arkadaşları Refik Cemal ve Server’de, Handan’a karşı bir önyargı oluşturur. Handan’ı tanıdıkça bu önyargıdan uzaklaşan Refik Cemal ve Handan’ı mektuplarından tanıyan Server, onun etkisi altında kalırlar hatta ona acırlar. Handan da, görünen güçlü, kültürlü kişiliği altında, her kadın gibi beraber olduğu erkek tarafından sevilmek, sayılmak ve o erkeğin gönlünde tek kadın olarak yer almak istemektedir.
Bu uğurda Nazım’ın davasını bir eş olarak kendinden önce görmek istemediğinden evlenme teklifini reddeden Handan, kendinden yaşça büyük Hüsnü Paşa ile evlenir. Ama Hüsnü Paşa ile olan evliliğinde aldatılmaya ve yalnızlığa mahkum olur. Bu Handan’ı deliliğe varan bir trajediye sürükler.
(217 Sayfa / Handan / Halide Edib Adıvar / Can Yayınları / www.turkkitap.de / Türk Kitabevi Tel: 0049 69 25 05 06)
ISBN: 9789750708923
Yazar: Halide Edib Adıvar
Yayın evi: Can Yayinlari
9,70 €
19 % daha ucuz
Yazar:
Bu ürünü alanlar başka neler almışlar?
Değerlendirme
Yorum bulunmamaktadır: Yorum yazınız!