İki Şehrin Hikayesi
Charles Dickens
Charles Dickens (1812-1870): Viktorya Dönemi İngilteresi’nin en önemli romancısı kabul edilen Dickens orta sınıf bir ailenin çocuğuydu. On iki yaşındayken ailesinin dara düşmesi sonucu bir fabrikada çalışmaya başladı ve romanlarında büyük bir isabetle aktardığı işçi sınıfının hayatını gözlemleme fırsatını elde etti. Son romanlarından İki Şehrin Hikâyesi Fransız Devrimi’nin şiddet ve coşku atmosferini Paris ve Londra ekseninde ele alır. Aristokrasinin halka zulmünü de, devrim yanlılarının, intikam dürtüsüyle kirlenmiş adalet anlayışını da reddeden bir insanlıkla yazılmış, aşk ve fedakârlığın giyotinin gölgesinde bile yeşerttiği hayatın romanıdır. Eser yayımlandığı 1859 yılından beri dünya çapında sayısız okura ulaşmıştır... (508 Sayfa) www.turkkitap.de / Arka Kapak Yazisi.
ISBN: 9786257070119
Yazar: Charles Dickens
Yayın evi: Is Bankasi Kültür Yayinlari
Değerlendirme
Eklenildiği tarih: 19-03-2021
Yazar: Pınar Tınaztepe Kaya
"Tüm zamanların en iyisiydi bu, en kötüsü de… Bilgeliğin çağıydı, aptallığın çağıydı. İnançların dönemiydi, inançsızlığın da… Mevsim, aydınlığın mevsimiydi; mevsim, karanlığın mevsimiydi. Umut’un baharını, umutsuzluğun kışını yaşıyordu. Her şey geleceğindi. Gelecek, hiçlikti. Hepimiz, Cennet’e gidiyorduk; ya da tersine, Cehennem’e..." Nasıl da insanın yüreğine dokunan cümleler! Bu cümleler, o kadar uzun zaman öncesinden ki… Her okuduğunuzda çığ gibi büyüyen, daha çok anlam kazanan, daha da yüreğinizi ve beyninizi dolduran… Zamansızlığın en güzel örneğidir; asırlara meydan okuyabilmek ve akıllarda, yüreklerde iz bırakabilmek… Hem zamana meydan okuyan ve tüm kitapları hem Türkçe, hem de orjinal dili olan İngilizce olarak kütüphanemde bulunan, her kitabını bıkmadan çevirip çevirip yeniden okuduğum, Dünya Klasikleri’ne tutkunluğumun başlama sebebi, büyük hayranlık duyduğum İngiliz Edebiyatı’nın en önemli yazarlarından ve güçlü kalemlerinden olan Charles Dickens’ın “İki Şehrin Hikayesi”... Dünya edebiyatının en önemli yapıtlarından biri olan bu kitap - ilk olarak - 1859 yılında yayınlanmıştır. 1859 yılından günümüze kadar bizlere ulaşan bu kitap, aslında o dönemde Charles Dickens’ın gazetede yayınlanmak üzere yazdığı bir yazı dizisi iken günümüzde de geçerliliğini koruyan bir baş yapıt haline gelmiştir.. Kitabın adında da belirtildiği gibi söz konusu kitaba konu olan iki şehir vardır: biri Londra, diğeri de Paris. Fransız Devrimi öncesinde ve esnasındaki Paris ve Londra’da geçen, o döneme de ışık tutan tarihi bir romandır. Suçu olmadığı halde Paris’teki bir hapishanede 18 yılı geçen, sonra da o hapishaneden – bir şekilde – kurtulup Londra’ya dönen ve kitabın da ana karakterini oluşturan roman kahramanımızın Londra’ya dönüşü sırasında yolda yaşadıkları, kızı ile karşılaşmasını, kızının evliliğini, Fransız İhtilali’nin hayatlarını nasıl etkilediğini ve dahasını anlatmaktadır. Bu olaylar silsilesini anlatırken de birçok tarihi iz barındırmaktadır. O dönemin kaosu içinde yaşamaya çalışan ve kitabın da ana karakterlerini oluşturan insanların özel yaşantısını ve ruhsal değişimlerini anlatırken; diğer yandanda da dönemin acımasız koşullarını ele alan bu kitap, sürükleyici bir gerilime sahiptir. “Gerilim” diyorum; çünkü her iki şehirdeki acımasızlığı, hüznü, intikam hislerini, yoksulluğu, özgürlük ve yaşam mücadelesini, insanlar arasındaki sınıf ayrımcılığını, uydurma yasaları, aşkı, umudu, sevinci derinlemesine hissediyorsunuz kitabı okurken. Kitabın son sayfasına kadar merakınızı gideremeyip bir çırpıda okuyorsunuz. Charles Dickens’ın “yazdığım en iyi hikaye” diye tanımladığı bu kitabı şimdiye kadar okumadıysanız eğer şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum.