Basimiza Cuval Gecirenler
Mahir Kaynak
Artık bizim konuşma sıramız geldi!
Devir her zaman konuşanın değil,
Gerektiği zaman konuşanındır…
Neyin ne zaman gerektiğinin kararını da
Türk milleti en uygun zamanda verecektir!
Ve işte o zaman her şey değişecek!
Birkaç gün sonra ABD askerleri bir birliği basar ve askerlerimizin başına çuval geçirerek başka bir yere götürürler. Birliğin başındaki binbaşı son derece gergindir. Kendisine verilen kesin emirle, karşılaştığı muamelenin kötülüğü arasında bocalar ama emre uyar. Sorgulanacakları yere götürülürken bir çavuş binbaşıya:
- Komutanım neden bize böyle bir emir verdiniz? Kadın kılığına gir deseydiniz daha az yıkılırdım!..
- Bu ne biçim konuşma Mehmet, bizim töremizde komutanına böyle hitap etmek var mı?
- Komutanın siz bize askerin ağzı değil silahı konuşur derdiniz. Silahımı susturdunuz onun için konuşuyorum. Orada çatışsaydık öleceğimiz kesindi ama ben ölümü tercih ederdim.
- Vatanın askerinden isteyeceği şeylerin sınırı yoktur. Şu anda can vermekten daha fazlasını verdiğini ben de biliyorum. Sen benim nasıl kahrolduğumu biliyor musun? Bu zillete sadece ülkem için katlanıyorum.
- İnşallah bu işten sağ çıkmam. Eğer sağ çıkarsam görevimden ayrılmak istiyorum. Ülkeme her şeyimi veririm ama siz benden haysiyetimi vermemi istediniz. İnsan kalabilmek için bu görevi yapıyoruz. İnsanlığımı elimden alırsanız yaptığımız işin ne anlamı kalır? Beni bu görevden alın çünkü bir daha böyle bir emrinizi dinlemem ve dövüşürüm. İnsan olmayandan asker olur mu?
Götürüldükleri yerde elleri çözülünce Mehmet Çavuş kendisini getiren Amerikan askerine bir yumruk atar. Araya hemen Amerikalı albay girer ve Amerikan askerinin karşılık vermesini engeller. Asker:
- Albayım bu esir bana yumruk attı siz beni engel
Devir her zaman konuşanın değil,
Gerektiği zaman konuşanındır…
Neyin ne zaman gerektiğinin kararını da
Türk milleti en uygun zamanda verecektir!
Ve işte o zaman her şey değişecek!
Birkaç gün sonra ABD askerleri bir birliği basar ve askerlerimizin başına çuval geçirerek başka bir yere götürürler. Birliğin başındaki binbaşı son derece gergindir. Kendisine verilen kesin emirle, karşılaştığı muamelenin kötülüğü arasında bocalar ama emre uyar. Sorgulanacakları yere götürülürken bir çavuş binbaşıya:
- Komutanım neden bize böyle bir emir verdiniz? Kadın kılığına gir deseydiniz daha az yıkılırdım!..
- Bu ne biçim konuşma Mehmet, bizim töremizde komutanına böyle hitap etmek var mı?
- Komutanın siz bize askerin ağzı değil silahı konuşur derdiniz. Silahımı susturdunuz onun için konuşuyorum. Orada çatışsaydık öleceğimiz kesindi ama ben ölümü tercih ederdim.
- Vatanın askerinden isteyeceği şeylerin sınırı yoktur. Şu anda can vermekten daha fazlasını verdiğini ben de biliyorum. Sen benim nasıl kahrolduğumu biliyor musun? Bu zillete sadece ülkem için katlanıyorum.
- İnşallah bu işten sağ çıkmam. Eğer sağ çıkarsam görevimden ayrılmak istiyorum. Ülkeme her şeyimi veririm ama siz benden haysiyetimi vermemi istediniz. İnsan kalabilmek için bu görevi yapıyoruz. İnsanlığımı elimden alırsanız yaptığımız işin ne anlamı kalır? Beni bu görevden alın çünkü bir daha böyle bir emrinizi dinlemem ve dövüşürüm. İnsan olmayandan asker olur mu?
Götürüldükleri yerde elleri çözülünce Mehmet Çavuş kendisini getiren Amerikan askerine bir yumruk atar. Araya hemen Amerikalı albay girer ve Amerikan askerinin karşılık vermesini engeller. Asker:
- Albayım bu esir bana yumruk attı siz beni engel
Yazar: Mahir Kaynak
Yayın evi: Timas
Değerlendirme
Eklenildiği tarih: 24-07-2007
Yazar: Sercan Ertan
büyük rezillik içinde bizim askerimizin başına çuval gecirmek ve bizim buna sadece bakmamamız rezilliktir
 
Eklenildiği tarih: 20-07-2007
Yazar: yasar unsal
rezilligin ustunden maddi cikar saglamaya calisanlara yaziklar olsun.birakin o serefli asker serefli uniformasinda kalsin.o cuval askere degil askeri yalniz birakan cirkef siyasilere gecirilmistir.
 
Eklenildiği tarih: 11-07-2007
Yazar: funda
okuduguma gore cok guzel bir kitab ve insan icine bir dusunce birdaha cikamiyor... gercekleri yazmislar. MAHIR KAYNAKa burdan boyle bir guzel kitab yazdigi icin tesekur ediyorum..
 
Eklenildiği tarih: 24-01-2007
Yazar: VaTanBöLünmez
bence süper bir kitap...benim bir kac arkadasim okudu bende
biraz okudum...Cok heyecanlandim okurken..insan böyle kitaplar okuyunca
\"bizi Düsman Görenler\" den daha cok nefret etmeye basliyorum..en basta ABD
herkeze Tavsiye ederim...
saygilar
 
Eklenildiği tarih: 23-01-2007
Yazar: drnico
kitap\'da yazilanlar ve anlatilanlarin cogu dogrudur..
 
Eklenildiği tarih: 22-01-2007
Yazar: Türkmenoglu
Bu konu Kurtlar Vadisi Irak filmindede islenmisti,... O Sahneyi izlerken aglamak icin kendimi zor tutmustum, sirf böyle bi konuyu isleyerek kitap haline getirilmesi benim bu eseri almam icin yeterli bir sebeptir!
 
Eklenildiği tarih: 20-12-2006
Yazar: Bozkurt
Suc bizim o mert , yigit askerlerin degil .Suclu olan bizim siyasitci gecinen politikacilardir.Para yemekten ve göbeklerini sisirmekten baska birsey bilmeyen yüzsüzlerde.
Bizim askerleride onlar ele vermistir.Sunu da belirtmeden edemeyecegim zaten Büyük TÜRK ATATÜRKden sonra bizi hicbir zaman gercek TÜRK yönetmemistir.Bunun icin böyle olaylara sasmamak lazim. Düsmanlar icimizde ve döne döne ne seref ne haysiyet nede insan denecek yüzleri kalmistir. Ama sundan adim gibi de eminim : eger bizim mert askerler amerikali conilerle catissa idi,conilerin hic sansi yoktu neden derseniz bizimkiler o alcaklari misafir zannettigi icin karsilik vermedi. Birde müttefikmisim birakin bu bos laflari ve sunu söyleyeyim TÜRKÜN TÜRKTEN BASKA DOSTU YOKTUR anlayanlara tabiki.Kendini gercek TÜRK hisseden bütün dünyadaki Türk kardeslerime en iyi ve samimi selam dilegimle.
Birgün hesap verecektir.
BOZKURT.Ihanet kabul edilemez bir......
 
Eklenildiği tarih: 30-09-2006
Yazar:
okuyan birisi yorum yazarsa sevinirim
kitapta gecenler kurgumudur yoksa politik teorimidir?
 
Eklenildiği tarih: 02-03-2006
Yazar: Recep Sengönül
Ich hab nur diesen Text hier gelesen.Dieses Buch hier muss fantastisch sein.