İsmet İnönü ve Resmi Tarih
Cemil Koçak
1- İşin aslı; İnönü’nün tek-partili dönemde, her ne kadar Başbakan ve CHP Genel Başkan vekili de olsa, resmî târihte ancak Atatürk’ün gölgesinde ve onun izin verdiği oranda ve o kadarıyla yer alabildiği gerçeğidir. İnönü, her defâsında Atatürk’ün silâh arkadaşlarından biri; ama en yakınındaki kişi olarak tanımlanabilmiştir en çok... Bu bakımdan İnönü’nün resmî târihte aldığı yerin zâten sınırlı olduğunu belirtmek gerekir. En azından basında bu böyleydi.
2- İsmet İnönü; 20 Eylül 1937 târihinde, önce sağlık nedenleri gerekçe gösterilerek izin alarak ayrıldığı Başbakanlıktan; 25 Ekim’de resmen ayrılacaktır. O, artık sâbık Başbakan’dır. Hattâ o kadar da değil... Sâdece Başbakanlıktan ayrılmakla kalmamış; bunun yanında, CHP Genel Başkan Vekilliği görevinden da alınmıştır. Artık sâdece TBMM’de Malatya millevekilidir.
Dahası; siyâsal geleceği belirsizdir. O, artık münzevî bir hayat sürmekte; göz önünde olmamaya çalışmaktadır. Zâten çevresi de büyük ölçüde kendisinden uzak kalmıştır. En yakınlarının dışında İnönü ile görüşmek muhalif damgası yemek için gerekçe oluşturmaktadır. Bu bakımdan sâdece siyâseten değil, fakat aynı zamanda sosyal bakımdan da tecrid olmuştur. Bu dönemde basında da adına hemen hemen hiç rastlanmayacaktır. Tâ ki 11 Kasım 1938 târihinde Cumhurbaşkanı seçilinceye dek ...
3- İnönü, basında görselliğini yitirmişti. Yıldönümlerinde olsun, törenlerde olsun, adı hiç geçmiyordu. Fakat kitabımın ilk bölümünde sözünü ettiğim örneklerle karşılaştırıldığında onun resmî târihten tamâmen silinip atıldığı da söylenemezdi. Belki de İnönü’nün bu gözden düşmüş, münzevî hayâtının göreli olarak kısa sürmüş olmasının bunda bir payı vardır. Belki de bu dönem uzasa ya da İnönü’nün siyâsete geri dönme imkânı hiç olmasa; onun resmî târihteki yerinin de yeniden oluşturulması mümkün olabilirdi.
4- Daha önceki yıllarda Cumhuriyet’in yıldönümünde İnönü adına hemen hemen hiç rastlanmazken; tıpkı diğer yıldönümlerinde olduğu gibi, artık İnönü, resmî târihin bütün önemli dönemeçlerinde, en azından Atatürk kadar, ön plâna geçmişti! Bâzen tek başına; bâzen de Atatürk ile eşit ölçüde; bütün başarılarda onun da payı, basında hatırlanmıştı nihâyet! İnönü’nün resmî târihi yeniden yazımı, 1939 yılında başlamıştı. Kısa sürede de tamamlandığı anlaşılıyor... (288 Sayfa) www.turkkitap.de / Arka Kapak Yazisi.
2- İsmet İnönü; 20 Eylül 1937 târihinde, önce sağlık nedenleri gerekçe gösterilerek izin alarak ayrıldığı Başbakanlıktan; 25 Ekim’de resmen ayrılacaktır. O, artık sâbık Başbakan’dır. Hattâ o kadar da değil... Sâdece Başbakanlıktan ayrılmakla kalmamış; bunun yanında, CHP Genel Başkan Vekilliği görevinden da alınmıştır. Artık sâdece TBMM’de Malatya millevekilidir.
Dahası; siyâsal geleceği belirsizdir. O, artık münzevî bir hayat sürmekte; göz önünde olmamaya çalışmaktadır. Zâten çevresi de büyük ölçüde kendisinden uzak kalmıştır. En yakınlarının dışında İnönü ile görüşmek muhalif damgası yemek için gerekçe oluşturmaktadır. Bu bakımdan sâdece siyâseten değil, fakat aynı zamanda sosyal bakımdan da tecrid olmuştur. Bu dönemde basında da adına hemen hemen hiç rastlanmayacaktır. Tâ ki 11 Kasım 1938 târihinde Cumhurbaşkanı seçilinceye dek ...
3- İnönü, basında görselliğini yitirmişti. Yıldönümlerinde olsun, törenlerde olsun, adı hiç geçmiyordu. Fakat kitabımın ilk bölümünde sözünü ettiğim örneklerle karşılaştırıldığında onun resmî târihten tamâmen silinip atıldığı da söylenemezdi. Belki de İnönü’nün bu gözden düşmüş, münzevî hayâtının göreli olarak kısa sürmüş olmasının bunda bir payı vardır. Belki de bu dönem uzasa ya da İnönü’nün siyâsete geri dönme imkânı hiç olmasa; onun resmî târihteki yerinin de yeniden oluşturulması mümkün olabilirdi.
4- Daha önceki yıllarda Cumhuriyet’in yıldönümünde İnönü adına hemen hemen hiç rastlanmazken; tıpkı diğer yıldönümlerinde olduğu gibi, artık İnönü, resmî târihin bütün önemli dönemeçlerinde, en azından Atatürk kadar, ön plâna geçmişti! Bâzen tek başına; bâzen de Atatürk ile eşit ölçüde; bütün başarılarda onun da payı, basında hatırlanmıştı nihâyet! İnönü’nün resmî târihi yeniden yazımı, 1939 yılında başlamıştı. Kısa sürede de tamamlandığı anlaşılıyor... (288 Sayfa) www.turkkitap.de / Arka Kapak Yazisi.
ISBN: 9786050832020
Yazar: Cemil Koçak
Yayın evi: Timas
16,90 €
16 % daha ucuz
Yazar:
Değerlendirme
Yorum bulunmamaktadır: Yorum yazınız!