Kurtar Bizi Baba

Dün Afyon'da "babalar günü" yaşandı. Cumhuriyet Meydanı'nda "Özal Baba", İstasyon Meydanı'nda da "Demirel Baba" konuştu. Afyonlular bağırıyordu:

-Kurtar bizi baba!..

...Şimdi halk, kendi oyuyla yürürlüğe giren yasaklara karşı "kurtar bizi baba" diye Demirel'i alkışlıyordu.
"Halk aldanmaz" deniyorsa, bundan, ya Anayasa'ya "evet" oyu kullanırken, ya da şimdi Demirel'i alkışlarken aldanmakta olduğu sonucu çıkmaz mı? Hangimilli irade, hangisi milletin oyu?
Batı türü demokrasiye bizim ülkemizde...
Anayasa "müsait" değildir, Ceza Yasası "müsait" değildir. Sendikalar Yasası "müsait" değildir, Dernekler Yasası "müsait" değildir, Pasaport Yayası" müsait" değildir, Siyasi Partiler Yasası "müsait" değildir.
Halkoylamasına konu olan geçici yasaklar da, Batı türü demokrasiye sırtını dönmüş bu Anayasa'da yer almıyor mu?
Üstelik bu Anayasa, halkın, yüzde 92'ye varan ezici çoğuncluğunca onaylanmadı mı?
Bu yasakları savunmak, uygar ve çağdaş bir insan için ayıptır. Ama, bu geçici yasakları savunmak ayıptır da, Anayasa'da Ceza Yasası'nda ve öteki yaşlardaki kalıcı yasakları savunmak ayıp değil midir? O da ayıptır, bu da ayıptır. Özal'ın Demirel, Ecevit, Erbakan ve Türkeş için savunduğu yasaklar da ayıptır; Demirel'in Behice Boran, Doğu Perinçek, Abdullah Baştürk... için savunduğu kalıcı yasaklar da ayıptır.
Geçici yasaklara karşı olup, kalıcı yasaklardan yana olmak ise, büsbütün ayıptır.
Uğur Mumcu
(284 Sayfa)



Bizi telefonla da arayabilirsiniz > Türk Kitabevi 0049 69 25 05 06
www.aktuelkitap.de