Atatürk'ten Sonra Bugünlere Nasıl Geldik
Cüneyt Arcayürek
Bu kitap, ülkemizin, Atatürk'ün bin bir emekle kurduğu laik Cumhuriyet'ten, aydınlık çağından ve reformlarından kopanlışını izleyen bir gazetecinin geçmişten bugüne uzanan ufuk turudur. Bu kitaba, 1923'te ilan edilen Cumhuriyet'ten beş yaş küçük bir gazetecinin, bugünleri içi kan ağlayarak izleyen bir gazetecinin anı defteri de diyebilirsiniz.
(368 Sayfa / Atatürk´ten Sonra Bugünlere Nasıl Geldik? / Cüneyt Arcayürek / Cumhuriyet Kitap / www.turkkitap.de / Türk Kitabevi Tel: 0049 69 250506)
(368 Sayfa / Atatürk´ten Sonra Bugünlere Nasıl Geldik? / Cüneyt Arcayürek / Cumhuriyet Kitap / www.turkkitap.de / Türk Kitabevi Tel: 0049 69 250506)
ISBN: 978-9944-150-89-7
Yazar: Cüneyt Arcayürek
Yayın evi: Cumhuriyet Kitap
10,90 €
Weitere Informationen
Şeriat rejimlerine bağlı tüm İslamcı devletlerden Türkiye'yi ayıran ve AB üyeliğine getiren tarihsel ve güncel olayın adı Kemalist devrimdir.
Ne var ki bugün Batı, en başta ABD, "Ilımlı İslam Devleti Modeli "ni Türkiye için öngörmekte ve telaffuz etmekten de çekinmemektedir. "Batı'ya karşı Batıcılık", daha gerçekçi yaklaşımla "çağdaşlaşma" şiarı Türkiye'nin kuruluşunda temel ilke olmuştu; şimdi dönüp dolaşıp aynı noktaya gelmiş bulunuyoruz. AKP iktidarının "Ilımlı İslam rejimi" yolunda adım adım, ama hızla yürüyüşü, Batı'nın Müslüman coğrafyasındaki en büyük gücü ABD tarafından destekleniyor.
Sandıkta seçmenin yarısına yakını da AKP'ye güç vermiştir; bu tablo olaya görünüşte demokratik bir manzara kazandırmaktadır.
AKP'nin yöneticileri de kararlıdırlar; çok partili rejimde öngörülmesi gereken hiçbir uzlaşmaya yanaşmadan, hızla hedefe yürümek kararı her adımlarında belli oluyor.
Çünkü biliyorlar ki, vakit yitirirlerse toplumda ve sandıkta aleyhlerine gelişmeler ve toparlanmalar olabilir.
Sonuçta Türkiye, faşizmden de beter bir modele, dinci devlet rejimine doğru hızla kaymaktadır.
(Cumhuriyet - başyazı - 8 Ekim 2007)
Yukarıdaki saptamalar gerçeği ifade ediyor; bu saptamalarla birlikte, faşizmden de beter bir dinci devlet modeline kaymamızın ne zaman başladığı hemen bütün zihinlerde yanıtı aranan bir soru.
Bu soru kısaca yanıtlanabilir: Bugün AKP gibi muhafazakâr namı altında dinci bir devletin temellerini atan ve atmayı sürdürecek bir partinin iktidara gelmesini sağlayan öğeler -ne yazık ki- Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünden sonra başladı.
Gelişti ve çeşitli aşamalardan geçerek bugünkü noktaya geldi.
Atatürk'ten sonraki geriye sayım süreci, ölümünden hemen sonra, İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanlığı döneminde, İkinci Dünya Savaşı'ndan hemen sonra, CHP'nin tek başına iktidarda olduğu dönemde başladı.
Karşı devrimi başlatan ilk olaylar, ilk uygulamalar, 1940-1950 yılları arasındaki bu süreçte izlendi.
Karşı devrim hareketleri 14 Mayıs 1950'de Demokrat Parti'nin CHP iktidarını yıkarak tek başına ülke yönetimini ele almasından sonra ivme kazandı.
Demokratik rejim içinde Atatürk devrimlerinden sapan uygulamalar 27 Mayıs 1960 müdahalesinden sonraki tek başına iktidar dönemlerinde de gelişerek sürdü.
1960-70,1970-80,1980-2002 tarihleri arasında gelip geçen bütün iktidar dönemlerinde geriye yönelik hareketler, uygulamalar sürdü.
2002'de AKP tek başına iktidara geldiği zaman Atatürk devrimleri gerçek değerinden zaten çok şey yitirmişti...
AKP, Avrupa Birliği tutkusunu kullandı. ABD, Ortadoğu'daki egemenliğini sürdürmek, pekiştirmek için, dinci devletlere model olacağı iddiasıyla Ilımlı İslam modeline can vereceğine inandığı AKP iktidarını destekledi.
Türkiye çağdaşlıktan, Aydınlanma döneminden ve Atatürk'ten, AKP aracılığı ve Batı'nın desteği ile adım adım uzaklaştı, uzaklaşıyor. Bugün bu noktaya nasıl geldik?
Atatürk'ten sonraki ayrımsız bütün iktidarların, bu noktaya gelişimizde payı vardır. Bilinen somut olaylar, uygulamalar bu gerçeğin yadsınmasına izin vermeyecek nitelik ve içeriktedir. Bu kitap elbette bilimsel bir çalışmanın ürünü değildir. Bu kitap, Atatürk'ten bu yana bugünleri hazırlayanlara ve olaylara topluca bakan... ülkemizin Atatürk'ün bin bir emekle kurduğu laik Cumhuriyet'ten, aydınlık çağından ve reformlarından koparılışını izleyen bir gazetecinin geçmişten bugüne uzanan ufuk turudur.
Bu kitap, 1923'te ilan edilen Cumhuriyet'ten beş yaş küçük bir gazetecinin bir çeşit yaşam öyküsüdür. Atatürk'le doğan, Atatürk'le yaşayan, bugünleri içi kan ağlayarak izleyen bir gazetecinin anı defteri de diyebilirsiniz.
Elinizdeki "genişletilmiş yeni baskı"da kimi bölümlere ekler yapıldı.
Ayrı bir bölümde AKP kapatma davası geniş bir biçimde yer aldı.
Bir başka bölümde Ergenekon soruşturmasındaki gelişmelere geniş biçimde yer verildi.
İddiası olmayan bu kitap, Atatürkçülere, Atatürk'le yaşayanlarla saygı ile sunulur.
Cüneyt Arcayürek
Eylül 2008
Yazar:
Bu ürünü alanlar başka neler almışlar?
Değerlendirme
Yorum bulunmamaktadır: Yorum yazınız!