Ustam ve Ben
Elif Şafak'ın
Yeni Kitabı
Elif Şafak
Elif Şafak'ın Yeni Kitabı!..
Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de…
Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistandan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar.
Elif Şafakın muazzam hayal gücü ve zengin diliyle Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet…
Bir tarafta bilime ve öğrenmeye inananlar, bir tarafta gelişmeyi durduranlar...
Ustam ve Ben, tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin resmigeçit yaptığı, rengârenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikâyesi…
Öyle bir hayal dünyası ki içindeki konular ve tartışmalar günümüze dair de çok şey söylüyor. Uzun süre hafızalardan silinmeyecek, çok konuşulacak bir roman.
"İstanbul dediğin unutkanlıklar şehri. Orada her şey suya yazılmış. Ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. O taşlardan birine bir sır sakladık. Çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hâlâ orada olmalı, bıraktığımız noktada. Bilmem bulan çıkar mı? Bulsa bile anlar mı? Ustamdan geriye kalan yüzlerce eserden ve binlerce, binlerce taştan bir tanesi var ki, altında gizli Arzın Merkezi." (480 Sayfa) www.turkkitap.de / Türk Kitabevi / Arka Kapak Yazisi.
Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de…
Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistandan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar.
Elif Şafakın muazzam hayal gücü ve zengin diliyle Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet…
Bir tarafta bilime ve öğrenmeye inananlar, bir tarafta gelişmeyi durduranlar...
Ustam ve Ben, tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin resmigeçit yaptığı, rengârenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikâyesi…
Öyle bir hayal dünyası ki içindeki konular ve tartışmalar günümüze dair de çok şey söylüyor. Uzun süre hafızalardan silinmeyecek, çok konuşulacak bir roman.
"İstanbul dediğin unutkanlıklar şehri. Orada her şey suya yazılmış. Ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. O taşlardan birine bir sır sakladık. Çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hâlâ orada olmalı, bıraktığımız noktada. Bilmem bulan çıkar mı? Bulsa bile anlar mı? Ustamdan geriye kalan yüzlerce eserden ve binlerce, binlerce taştan bir tanesi var ki, altında gizli Arzın Merkezi." (480 Sayfa) www.turkkitap.de / Türk Kitabevi / Arka Kapak Yazisi.
ISBN: 978-605-09-1803-8
Yazar: Elif Şafak
Yayın evi: Dogan Kitap
Weitere Informationen
Yazar:
Bu ürünü alanlar başka neler almışlar?
Değerlendirme
Eklenildiği tarih: 15-12-2013
Yazar: Ayse Arman
"Beğenelim, beğenmeyelim, sevelim, sevmeyelim...
Hakkını teslim edelim:
Bu ülkenin, tartışmasız en iyi romancılarından biri.
Onlardan da çok yok.
O yüzden emeğine saygı göstermemiz gerekiyor.
Romanları 41 dile çevriliyor.
Bir yandan hakkındaki karalama kampanyası sürerken, o hep ama hep üretmeye devam ediyor.
Ve yine düşmanlarını çatlatacak bir roman yazdı:
‘Ustam ve Ben.’
Bir önceki romanından çok farklı, dili farklı, tekniği farklı, yakalıyor insanı, ben ‘İskender’den daha çok sevdim, fonda çok renkli, çok büyülü bir 16’ncı yüzyıl panoraması var.
Yaratıcılığına, çalışkanlığına şapka çıkarttım.
Bir sürü şeyin hikâyesi bu roman... Cihan adındaki küçük bir çocukla Çota adındaki beyaz bir filin hikâyesi… Her köşede eserlerini gördüğümüz ama aslında pek de tanımadığımız 21 yaşına kadar Hıristiyan sonra Müslüman olan dev bir mimarın, Mimar Sinan’ın hikâyesi… Bildiğimizi sandığımız bir imparatorluğun Osmanlı’nın hikâyesi… Padişahların, sultanların değil sıradan insanları hikâyesi… Taş ustalarının, dervişlerin, kölelerin, aslan terbiyecilerinin, fahişelerin hikâyesi... Ve hayvanların hikâyesi... Yaşadığımız şehrin ve bu şehirde yaşayan kültürlerin hikâyesi… Her gün yanından yürüyüp gittiğimiz Osmanlı’dan kalan o camilerin nasıl inşa edildiğinin hikâyesi... Kimlerin alın terinin olduğunun hikâyesi... Yaptığı işe aşkla bağlanmanın hikâyesi… Aşkın hikâyesi... İhanetin hikâyesi...
Bu yoğunluğun içinde 425 sayfayı bu kadar hızlı okuyamam zannediyordum, okudum, çünkü bırakamadım elimden... Bu da beni mutlu etti.
Bambaşka yerlere götürdü, Cihan’ın sesi kulağınıza bir kere girince, sizi de götürecek...
Ama tabii Elif Şafak’a küfretmeyi sevenler konuşmaya devam edecek. Konuşsunlar.
Kadın yazmış!.."
Ayşe Arman
Hürriyet Gazatesi Yazari
Hakkını teslim edelim:
Bu ülkenin, tartışmasız en iyi romancılarından biri.
Onlardan da çok yok.
O yüzden emeğine saygı göstermemiz gerekiyor.
Romanları 41 dile çevriliyor.
Bir yandan hakkındaki karalama kampanyası sürerken, o hep ama hep üretmeye devam ediyor.
Ve yine düşmanlarını çatlatacak bir roman yazdı:
‘Ustam ve Ben.’
Bir önceki romanından çok farklı, dili farklı, tekniği farklı, yakalıyor insanı, ben ‘İskender’den daha çok sevdim, fonda çok renkli, çok büyülü bir 16’ncı yüzyıl panoraması var.
Yaratıcılığına, çalışkanlığına şapka çıkarttım.
Bir sürü şeyin hikâyesi bu roman... Cihan adındaki küçük bir çocukla Çota adındaki beyaz bir filin hikâyesi… Her köşede eserlerini gördüğümüz ama aslında pek de tanımadığımız 21 yaşına kadar Hıristiyan sonra Müslüman olan dev bir mimarın, Mimar Sinan’ın hikâyesi… Bildiğimizi sandığımız bir imparatorluğun Osmanlı’nın hikâyesi… Padişahların, sultanların değil sıradan insanları hikâyesi… Taş ustalarının, dervişlerin, kölelerin, aslan terbiyecilerinin, fahişelerin hikâyesi... Ve hayvanların hikâyesi... Yaşadığımız şehrin ve bu şehirde yaşayan kültürlerin hikâyesi… Her gün yanından yürüyüp gittiğimiz Osmanlı’dan kalan o camilerin nasıl inşa edildiğinin hikâyesi... Kimlerin alın terinin olduğunun hikâyesi... Yaptığı işe aşkla bağlanmanın hikâyesi… Aşkın hikâyesi... İhanetin hikâyesi...
Bu yoğunluğun içinde 425 sayfayı bu kadar hızlı okuyamam zannediyordum, okudum, çünkü bırakamadım elimden... Bu da beni mutlu etti.
Bambaşka yerlere götürdü, Cihan’ın sesi kulağınıza bir kere girince, sizi de götürecek...
Ama tabii Elif Şafak’a küfretmeyi sevenler konuşmaya devam edecek. Konuşsunlar.
Kadın yazmış!.."
Ayşe Arman
Hürriyet Gazatesi Yazari
 
Eklenildiği tarih: 06-12-2013
Yazar: Yasemin _ Londra
Elif hanim, Ustam ve Ben kitabini heyecanla bekliyoruz. Mutlaka Iskender, Ask, Baba ve Pic, gibi Ustam ve ben kitabinizda akici bir dille yazildi. Yeni kitabiniz icin sizi tebrik ediyorum. Yine cok genis kitlelere ulasacaksiniz! Hayirli olsun! Elif Safak'lar kolay yetismiyor. Türk edebiyatina katkiniz cok büyük..